Pages

31.12.09

Mutlu Yıllar


2009 benim için acı,tatlı birçok olayı bir arada yaşadığım hem çok sevindiğim hem de bir sürü ders (hayat dersi:)) aldığım bir sene oldu.Tek başıma bir hayata başladım ve yeni yeni tecrübeler edindim.Umarım 2010 benim için ve hepiniz için çok güzel bir sene olur.Önce sağlık sonra da huzur ve mutluluk getirir bize.E tabi aşk ve para da olsa fena olmaz dimi? :)


Hoooo hoooo iyi seneler!!!

16.12.09

Nazım Hikmet Ran - Sen

...
Sana gelince
Ne ben Sezar'ım
Ne sen Brütüs'sün
Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün
Artık seninle biz,düşman bile değiliz.

Nazım Hikmet Ran

13.12.09

Gripin @ Hayal Kahvesi Bistro


Gripin benim severek dinlediğim ve gerçekten kaliteli müzik yaptığına inandığım bir grup.Dün akşam Hayal Bistro'da konserleri vardı.Arkadaşımın 1 haftadır başının etini yemiştim ve en son çekeleye çekeleye götürdüm konsere.
Kendi parçalarından ayrı olarak Onlar Yanlış Biliyor,Ele Güne Karşı,Batsın Bu Dünya gibi cover'lar da söylediler.Hepsi gerçekten çok güzeldi.Mekanı doldurdular,gelenleri memnun ettiler.Arkadaşım etrafından duyduklarından dolayı gitmeyelim gitmeyelim deyip zorla gelse de gecenin sonunda o da mutlu ayrıldı.
2 birayla sarhoş olup (ki nasıl oluyor anlamış değiliz) çılgın danslar ederken üzerime doğru düşüp,ezilme tehlikesi geçirmeme sebep olan bir grup olsa da güzel bi konserdi.Ayrıca dün akşam gerçek anlamda ilk defa sigara yasağının işe yaradığını gördüm.Hali hazırda bir yasak olsa da uygulamayan bir çok yer var.Nevizade'de gayet ortalıktaki mekanlarda püfür püfür içiliyor ve sanki insanlar yasak var diye daha çok içiyor.Boğulacak gibi oluyorsunuz.Biz sigara içmeyen insanlar içenlerin nikotinini çekmek zorunda kalmadık.Ve üstümüze saçımıza başımıza o iğrenç koku sinmedi.Performans alt kattaydı sigara içilmemesine rağmen çok insan olduğu için kendi karbondioksitimizde boğulmadık.
Kısacası ben memnun kaldım sizlere de tavsiye ederim hem Bistro'yu hem Gripin konserini.19 Aralık'ta bir konserleri daha var aynı yerde.Giderseniz biletinizi Biletix'den değil de Hayal'den alın.Biletix'e işlem ücreti ödemiyorsunuz ve daha uyguna alıyorsunuz biletleri.

9.12.09

Neşeli Hayat

Bir kaç blogda okuduklarımdan ve arkadaşlarımdan duyduklarımdan sonra dün akşam izleyebildim nihayet Neşeli Hayat'ı.Bu yaşıma kadar kavrayamadıysam da dün akşam bu filmden kavradığım bir şey var o da Yılmaz Erdoğan'ın iyi bir oyuncu olması.Hani bazen hem medyatik hem sanal platformlarda siyasi görüşleri yüzünden çokça eleştirilen biri olsa da bence oyunculuğu çok iyi.

Eğer çok güleceğim aman neşeli hayatlar izleyeceğim diye gidiyorsanız 1 adım beri gelin çünkü komedi falan değil film.Komedidram diyorlar ama bence komedisi falan yok direkt dram.Ama hüzünler içine boğan,hüngür şakırt ağlatan bir cinsten de değil.

Sadece birçok şeye sahip olan ama hala hiçbir şeyim yok diyen insanlara yaşadığın şehirde 2 adım ötende 20 km berinde başka hayatların da olduğunu gösteren bir film.Ben içinde gibi hissettim kendimi filmin.Böyle Rıza dara düştükçe elini tutasım geldi.

Karakterler,örgü çok sıradan ama hikaye çok gerçek.Rıza gibi namusuyla,bileğinin hakkıyla çalışıp harama el uzatmayan ama bazıları tarafından dolandırıcı olarak nitelendirilen o kadar masum insan var ki.Sadece onlardan biri o da.Sadece onlardan birinin hikayesi bu da...

Ben sevdim.Size de tavsiye ederim.

P.s. Atlas Sineması'nda Frigo satılıyor.Sevenlerine duyurulur. :)

1.12.09

Türkan


Bayramın ilk 3 günü elimde eriyen kitaptı Türkan.
Eridi diyorum çünkü bir solukta,bir sonraki sayfada neler yazıyor diye merakla okuduğum bir kitaptı.Ayşe Kulin rahmetli Türkan Saylan'ı anlatmış bu kitapta,onun özel isteğiyle.Her zaman olduğu gibi yine güzel,akıcı,sıkmadan,boğmadan olmuş bu anlatım.
Kitabı hem bir merakla hem de biraz kendimden utanarak okudum.Bu kadar değerli bir bilim insanı hakkında sadece doktorluğunu ve ÇYDD Başkanı olduğunu bilmek çok az onun için.Kitap Türkan Saylan'ın en yakın arkadaşıyla mektuplaşmalarından bir örgüyle çocukluğundan geçen seneki ÇYDD 20.yıl kutlamalarına kadar olan genişçe bir bölümü anlatıyor.Zaten önsözde de Ayşe Kulin'in belirttiği gibi Türkan Saylan'ın hakkında yazılmamışları,bilinmeyenleri yazmaya çalışmış çok da iyi olmuş.Aslında biraz da bu baskın olayından sonra medyanın çarpık bir şekilde bize yansıttığı,Türkan Hoca'yla alakası olmayan iftiralara açıklık getirmek istemiş biraz da.
Herşeyden önce Türkan Hoca önce çok değerli bir insan sonra da çok değerli bir bilim insanı,çok değerli bir doktormuş.Türkiye'nin yeni yetişen genç nesli olarak onunla tanışmam maalesef ölümünden sonra olabildi.Ama iyiki bu kitap yazılmış,geç de olsa onu tanıyabilme fırsatı elime geçti bu sayede.
O baskın yüzünden belki çok hırpalandı ama okuyamayan kızlara verdiği destek,bilime kattığı birçok şeyle Türkan Hoca o karalamaları aldı onu yapanların yüzüne çaldı bence bu örnek hayatıyla.Umarım daha nice Türkan'lar yetişir bu ülkede tüm bu çirkinliklere rağmen.Umarım benim de bir gün şu ülkeye ucundan bucağından da olsa onun gibi bir katkım olabilir.
Ruhunuz şad olsun Hocam!

27.11.09

İyi Bayramlar

Herkese ailesi ve sevdikleriyle beraber geçirmelerini temenni ettiğim güzel bir bayram diliyorum.Nice bayramlar görmemiz dileğiyle.

15.11.09

Mim Mim Mim...

Hello Kitty'de gördüm bu mimi çatladım,kıskandım bende yapayım dedim. :)

En son ...(yaptığın)

1. En son aldığınız besin nedir? Fast Food :D
2.En son kimi aradınız ? 4 gün önce arkadaşımı.
3. Son mesajınız? Anne geldim ben.
4. Dinlediğiniz son şarkı ? Hatırlamıyorum :/
5. En son ne zaman ağladınız ? Bunu da hatırlamıyorum :)

Hayatınızda hiç ... ?

6. Aynı kişiyle iki kez cıktınız mı? Hayır.
7. Hic aldatıldınız mı ? Sanırım evet.
8. Birini öptünüz ve pişman oldunuz mu ? Hayır
9. Özel birini kaybettiniz mi ? Hayır.Kaybetmek derken??
10. Depresyona girdiniz mi ? Evet.
11. Sarhoş oldunuz ve kustunuz mu? Hayatımda hiç sarhoş olmadım.
13 Favori renginiz...Gri,siyah,kahverengi,taba,kestane.

BU YIL HİÇ ... ? : (2009)15. Yeni arkadaş edindin mi ? Evet
16. Erkek arkadaşınla kavga ettin mi ? Evet.
17. Ağlayana kadar güldün mü ? Evet
18. Seni değiştiren biriyle tanıştın mı? Hayır.
20. Senin dedikodunu yapan birini yakaladın mı? Evet hemde çooooo..k
21. Facebook'ta arkadaş listendeki biriyle öpüştün mü ? Hayır.
22. Facebooktaki arkadaş listendekilerin kaç tanesini gerçekte tanıyorsun ? Hepsini tanıyorum.
23. Kaç tane çocuğun olsun istiyorsun ? Daha çok var ama 2 olabilir sanki,emin değilim. :)
24. Evcil hayvanın var mı ? Evet.
25. Adını değiştirmek ister misin ? Hayır. Gayet memnunum :)
26. Son doğum gününde ne yaptın ? Sevdiklerimle beraber günün keyfini çıkardım.
27. Bugün kaçta kalktın ? 9 buçukta.
28. Dün gece yarısı ne yapıyordun ? Sevdiğim ve uzun süredir görmediğim insanlarla sohbet ediyordum.
29. 4 Gözle beklediğin birşeyi adlandır ? Heyecanla beklediğim birşey yok.
30. Anneni en son ne zaman gördün? Bugün öğlen.
31. Hayatında değiştirmek istediğin şey ? Hiçbir şey.
32. Şuanda ne dinliyorsun ? Lab'daki klavye seslerini.
33. Tom isimli biriyle hiç konuştun mu ? Hayır.
34. Şuanda sinirlerini ne bozuyor ? Koca haftasonu yapmadığım ödevimi bu akşam yapacak olmam.
35. En çok ziyaret ettiğin web sitesi ? Üniversitemin web sayfası, blogger, facebook vs.
36. Gerçek adın ne ? Merve
37. Lakapların ? Fevri :)
38. İlişki durumun ? Erkek arkadaşım yok.
39. Burcun ? Aslan.
40. Erkek misin kadın mısın ? Bayan.
41. İlk okulun ? Atatürk,Zekaidede
42. Orta okulun ? Atatürk & Doğuş
43. Lise ? SAL
44. Saç rengin ? Koyu kahverengi
45. Saçın uzun mu kısa mı ? Ziyadesiyle uzun :)
46. Boyun ? 1.55
47. Birine vuruldun mu ? Evet
48: Kendinle ilgili neyi seviyorsun ? Soğukkanlılığımı ve çabuk çözüm üretebilmemi.
49. Piercings ? Evet.
50. Dövme ? Evet
51. Sağ mı sol mu ? Sağ

İLKLER :52. İlk yaralanman ? Hatırlamıyorum.
53. ilk piercing ? Yok
54. İlk en iyi arkadaşın ? Saliha
55. İlk spor aktiviten? Tenis.
56. İlk tatilin ? Marmara Adası.
58. İlk spor ayakkabın ? Adidas

ŞUANDA:

59. Yediğin şey ? Hiçbir şey.
60. İçtiğin şey ? Hiçbir şey.
61. Birazdan ... ? Eve gidip su içeceğim.
62. Dinlediğin şey ? Tuş sesleri. :)
63. Beklediğin şey ? Bazı insanlardan gelecek haberler.

GELECEĞİN:

64. Çocuk istiyor musun ? Evet.
65. Evlenmek istiyor musun ? Hayır.
66. Kariyer ? : Tüm uğraşım bunun için..

HANGISI DAHA İYİ :

67. Dudaklar mı gözler mi ? : Gözler
68. Sarılmak mı öpüşmek mi ? : Öpüşmek
69. Kısa mı uzun mu ? : Uzun.
70. Senden küçük mü büyük mü olsun ? : Büyük.
71. Romantik mi doğal mı ? : Romantik
72. Güzel bir karın mı güzel bir kol mu ? Kol.
73. Sakin mi sesli mi? Yerine göre
74. Arkadaşlık mı ilişki mi ? : İlişki.

HAYATINDA HİÇ..
76. Tanımadığın birini öptün mü ? Hayır.
77. Sert bi' likör içtin mi? : Evet.
78.Gözlüklerini ya da lenslerini kaybettin mi ? Hayır.
79. İlk çıkmadan seviştin mi : ? Bana göre değil.
80. Birinin kalbini kırdın mı ? : Evet.
81. Senin kalbin kırıldı mı ? : Evet.
82. Tutuklandın mı ? : Hayır.
83. Birini geri çevirdin mi ? : Evet.
84. Birisi öldüğünde ağladın mı ? : Hayır.Fazla soğukkanlıyım çünkü.
85. Arkadaşların tarafından kandırıldın mı ? : Çoooo...k

İNANIR MISIN ? :
86. Kendine ? : Evet.Hem de çoook.
87. Mucizelere ? : Evet.
88. İlk görüşte aşka ? : Hayır.
89. Cennete ? : Evet.
90. Noel baba? Hayır.
91. İlk çıkmada öpüşmeye ? Hayır
92. Meleklere ? : Evet.

DOĞRU CEVAPLA :94. Aynı anda 1 den fazla biriyle çıktın mı ? Hayır.
95. Bugün şarkı söyledin mi ? Hayır.
96. Birini kandırdın mı ? Evet.
97. Geçmişe dönebilsen hangi zamana giderdin ? Çocukluğuma.
98. Geçen yıldan birgünü silmek isteseydin o gün hangi gün olurdu ? O konuşmayı yaptığım güne.
99.Aşık olmaktan korkuyor musun? Hayır.
100. Bunu yollayacak mısın ? Maybe :)

12.11.09

2010 Avrupa Kültür Başkenti : İstanbul


Bildiğiniz (ya da bilmediğiniz) üzere 2010 Avrupa Kültür Başkenti Macaristan'dan Peç,Almanya'dan Essen şehri ile birlikte Türkiye'den İstanbul'dur.Bildiğiniz gibi ülkemiz henüz AB'ye aday değil fakat AB destekli bir olay kültür başkenti olma mevzusu.İstanbul bu alanda ilk ve tek.Yani Avrupa Birliği'ne aday olmayan bir ülkenin bir şehrinin kültür başkenti olması.Geçen sene Liverpool'du vs. vs. Bunlar işin detaycı ve sıkıcı kısmı.


Peki İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti oldu da ne oldu? Bize ne gibi faydaları olacak? En basitinden anlatımıyla birçok kültürel faaliyet düzenleniyor ve düzenlenecek de.Mesela 6 Eylül 2010'daki U2 konseri bu faaliyetin bir parçasıdır.Küçüklü büyüklü birçok faaliyet var bu alanda.


Ve bu faaliyetleri yöneten bir ajans var İstanbul 2010 AKB adında.Merkezi Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde Atlas Pasajı'nda bulunuyor.Çok hoş bir ofisleri,çok şeker ve yardımcı olmak için can atan çalışanları var.Peki bu ajansta napabilirsiniz? Gönüllü olarak çalışabilirsiniz ya da bilgi alabilirsiniz.Bilgi diyorum küçümsemeyin çok önemli çünkü bir dolu İstanbullunun henüz bu olaydan haberi yok.Tanıtım problemi falan değil tanıtımlar gayet yeterli fakat insanlar ilgisiz ve de bilgisiz.


Gönüllü olarak neler yapabileceğinize gelirsek sergilerde,konserlerde,sempozyumlarda görev alabilirsiniz.Ya da hareket bana göre değil diyorsanız bu güzel ofis binasında ofis gönüllüsü olabilirsiniz.Mesela ben haftaya çarşamba Sultanahmet'te Turizm Enformasyon ofisinde turistlerin ilgili anketleri doldurması için görevli olacağım.Bu ve bunun gibi şeyler gönüllülük alanları içerisinde.Gönüllü olmak için önce bir form doldurmanz sonra da oryantasyon almanız gerekiyor.Oryantasyon Atlas'taki ofiste yapılıyor ve çarşamba günleri saat 15:00-17:00 arası cumartesi ise 11:00-13:00 arası.


Aktif olarak bizlerle çalışacak gönüllülere ihtiyacımız var.Yok ben çalışıyorum haftaiçi doluyum haftasonu da kendime zaman ayırıyorum gönüllü falan olamam hem bir karşılığı da yok ki diyorsanız ki saygı duyarım o zaman sadece kayıtlı gönüllümüz olup hiçbir faaliyette bulunmayadabilirsiniz.35.000 tane de kayıtlı gönüllüye ihtiyacımız var.Eğer bir parça ilginizi çekiyorsa sizleri aşağıdaki linki incelemeye davet ediyorum.



1.11.09

Vespa Girl'den Hediye Var!


Vespa girl biz çılgın,bloglarda şansımızı her daim zorlayan blogger'lar için hediye dağıtıyor.Katılmamak olur mu?

29.10.09

Hasedimden Çatlamak Üzereyim


Makyajdan hiç anlamam.Yaptığım en fazla makyaj far+eyeliner+rimel ve ruj oluyor.Pudrayla fondotenin ayrımını bile bilmiyorum tam olarak.Ama şu takip ettiğim kızların makyaj blogları var ya onları görünce hasedimden çatlayacak gibi oluyorum!! Hepsi gerçekten ne kadar amatörüm dese de o kadar profesyonel.Bilgilerine gerçekten hayranım.Ve hepsinin ayrı bir makyaj dolabı var.İçindekileri de paylaşıyorlar rengarenk kaybolasım geliyor.Değişik değişik numaralarda fırçalar.Tabi ben hiçbirini bilmediğim için hepsi aynı işe yarıyormuş gibi geliyor bana.Aslında bende bilmek için can atıyorum!

Çalışırsam benim de majyaj çantamdan kocaman bi makyaj dolabım olur mu sizce?

28.10.09

Strawberry İndirimi

Kızlar Çilek'te Christmas için özel en iyi 250 parfümde indirim başlamış!

Hem de abuk subuk parfümlerde değil.Klasikler de indirimde ve gayet uygun.Özellikle Davidoff Cool Water ve Bvlgari Rose Essentile'a içim gitti :( Ama bu ay biraz kontrolsüz harcama yaptığımdan dolayı ben bu fırsattan yararlanamayacağım.Sizler bir bakın.Kendinize almasanız bile yaklaşan doğumgünleri için bu fırsatı değerlendirebilirsiniz.

16.10.09

fragranceX.com

Fenerbahçem'in resmi taraftar sitesi Antu'da 1 seneyi aşkın süredir denenen ve tavsiye edilen bir kozmetik sitesiydi fragranceX.Diğer sitelerden farkı ne derseniz biraz daha ucuz olması,free shipping olması ve tester ürünlerin de satılması.İlk zamanlar birçok üyemiz sipariş etti çok memnun kaldı ama son aylarda pek iyi izlenim vermedi site.Siparişleri gelmeyenler mi dersiniz 55 günde gelenler mi dersiniz hepsi vardı.

Geçenlerde Banu'ya (salıncaktaikikişi) bir mai atmıştım.Çiçek kokuları arıyorum diye.O da bana birkaç parfüm ismi verdi.Aslında en azından bir kere denemeden sipariş vermek çılgıncaydı ama öyle bir parfüm açlığındaydım ki hem parfümü denemeden hem de bunca negatif yorumunu okuyarak Sarah Jessica Parker Covet siparişi verdim.Çünkü 15$'dı! Hem tester,hem 100 ml hem de 15$ olunca herşeyi göze alıp 23 Eylül'de düğmeye bastım.Tester'ın nesi iyi derseniz aslında tester'lar normal parfümlerden daha kalıcıdır,pazarlama taktiği olarak içinde daha çok esans bulunur.Sorunlu bir site olmasına rağmen 23 Eylül'de verdiğim sipariş 8 Ekim'de elime ulaştı.e-bay'de dünya shipping ödememe rağmen daha uzun sürede elime geçen ürünlere kıyasla ücretsiz shipping'le elime bu kadar kısa sürede geçmesi beni mesud etmedi değil.

Bence ürünlerin ulaşmasındaki sorun posta numarasının doğru olup olmadığı.Eğer evinizin posta numarasından emin değilseniz,gider geri dönerse kuşkuları yaşıyorsanız benim gibi işyeriniz isteyin.Çok uygun fiyata kocaman bir parfüm sahibi oldum.Teşekkürler fragranceX teşekkürler Banu.Şimdi ben susayım resimler konuşsun. :)

28.9.09

Papa John's

Papa John's bana göre Türkiye'de en iyi Amerikan pizzası yapan pizzacı.Amerikan diyorum çünkü hamuru İtalyan pizzaları gibi ince değil.Gel gelelim 2 tanecik şubesi var.Öyle karnım acıktı hadi söyleyeyim olmuyor Dominos gibi.Biri Selamiçeşme'de biri de Viaport'ta.Bostancı ve Ataşehir'de de şubeleri açılacakmış yakında.Anadolu Yakası pizzaseverlerine şiddetle duyurulur.


Bende bugün bu güzelliğin Viaport şubesini ziyaret ettim.Midem bayram etti,sindirim sistemim ihya oldu.



Resimde gördüğünüz küçük boy Etobur.Seçimim etobur çünkü bende tam bir etoburum :) İçinde beef pepperoni,baharatlı İtalyan sucuk,özel kıyma ve dana jambon var.Ben bu kadar etle yetinmedim bir de ızgara tavuk eklettim.Tam veganların ağzına layık bir pizza oldu :P

Tek başıma yemek yerken müziklere ve televizyona dikkat etmesem de çalan müzikler çok hoş.Türkçe-yabancı karışık.Televizyonda da Eurosport açıktı tenis maçı izledim.

Gerek ambiyans,gerek hizmet,gerek yemek kalitesi olarak pizzaseverlerin kaçırmaması gereken bir yer.

25.9.09

Stil Direktörü'ne Teşekkürler...

Uzuuun zamandır bilinmeyen bir sebepten ötürü bloguma yorum bırakılamıyordu.Oysa ki çok küçük bir ayarmış ama ben acemi bir blogger olduğum için beceremedim işte.Tam o noktada Stil Direktörü yani Eda yetişti imdadıma.Duayen bir blogger olarak şu bir gariban acemi blogger'ın elinden tuttu ve sorunu şıp diye çözdü.Yetmedi minik düzeltmeleri de yaptı.Hatta belki bir ara banner bile yapacak bana :)

Çok teşekkür ederim Eda'cım zahmetin için!

21.9.09

Yanyalı Fehmi Lokantası

Geçen gün Kadıköy'de aç bil aç (böyle mi yazılıyor emin değilim annemin sözü:) gezinirken Yanyalı'nın önüne çıkartma yapmışım.Fast food yemek istemiyordum en iyisi uzun zamandır gitmek istediğim Yanyalı'ya gideyim dedim.Neyse malum Ramazan kimse yoktu zaten.Tek başımaydım,sonra 2 müdavim daha geldi.

Önden bir patatesli köfte istedim.Yemek soğuktu.Resimden de anlaşılacağı üzere aşırı yağlıydı ve kıymanın baharatında hiç bir farklılık yoktu.3.sınıf bir esnaf lokantasında bile çok daha iyi bir köfte yiyebileceğinize emin olabilirsiniz.










Sonra omlete sarılmış tavuklu pilav istedim.Dışındaki katmana omlet demeye bin şahit ister.Normalde yumurta yememe rağmen yediğim zaman midem bulanmaya başlar.Maalesef o kadar uzaktı ki yumurtadan midemi dahi bulandıramadı.İçindeki pilav yine soğuk,fıstıkları çiğ ve normal tavuklu pilava çam fıstığı ve maydonoz eklenmesi dışında bir özelliği yoktu.Görüntüye aldanmışım ne yazık ki.







Normal şartlar altında bu yemekler için en fazla 20 TL ödemeniz gerekirken (ki bu fiyat-kalite performansı değil kesinlikle İstanbul'daki lokanta fiyatları ortalaması,çünkü bu kaliteye 10 TL bile vermezdiniz) 2 minik su,1 köfte-patates ve pilava 26.5 ödedim.Sevdiğim,beğendiğim Yanyalı beni büyük hayalkırıklığına uğrattı son seferde maalesef.90 yıldır lokanta işletiyoruz,seviliyoruz,beğeniliyoruz diye işletme anlayışından bu kadar taviz verilmesi çok üzücü gerçekten.

19.9.09

Ebvata'dan Hediyler



Ebvata blogunda bir yarışma düzenlemişti ve dağıttığı hediyelerden birini ben kapmıştım hatırlarsanız.Öncelikle ilk blog hediyem olduğu için çok değerli.O derece kıymetli ki bana 10 gün önce ulaşmış olmasına rağmen kıyamadım kullanmaya. :) Fotoğraf makinem olmadığı için geldiği gün çekememiştim ancak bugüne nasip oldu. Çok cici bir paketi ve minik bir notu da vardı aslında ama annem sağolsun çöpü boylamış,onu çekemedim. :( Gecikme için özür diliyorum. Bu güzel kokulu cici hediye için de çok teşekkür ediyorum Ebvata. Umarım şansım bol olur hep.

P.s. Hala nedeni bilinmez bir şekilde yorum bırakılamıyor bloguma çıldıriciim.

Edit: Hediye paketini buldum. :)

18.9.09

Yorum Problemi

Birkaç kişiden gelen uyarıya ve tüm ayarlarımı tekrar tekrar kontrol etmeme rağmen bloguma yorum bırakmak isteyenlerin neden sorun yaşadığını bulamamış durumdayım.Bu acemi blogger'a yardım edecek duayen bloggerlar aranmaktadır.İlgilenenlerin abukkraker@gmail.com adresine mail yollamaları rica olunur.

8.9.09

Elimdeki Avon Ürünleri

Sevgili bloggerlar,Türkiye'deki her 3 kadından 1'i gibi bende bir Avon satış temsilcisiyim.Elimde aşağıdaki ürünlerden var.Ürünler hiç kullanılmamıştır.Almak isteyenler olursa abukkraker@gmail.com adresinden benimle iletişime geçebilir.Çünkü yorum yazma kısmında sanırım bir sorun var ve nasıl halledeceğimi bilmiyorum. :(



2 Ekim'e kadar kullandığımız katalogda resimde gördüğünüz Senses Mystique Roll-On 7,5 TL Senses Reflection duş jeli ise 12 TL.Ürünlerin katalog fiyatı toplam 20,5 TL.Benim 2'si için sizlere verdiğim fiyat 15 TL.




Katalogda duş jeli 12 , roll-on 7,5 , el kremi 7,80 TL. Katalog fiyatları toplam 28,3 TL. Benim sizlere sunduğum fiyatla 3'ü 20 TL.





Katalogda roll-on 7,5 el kremi ise 7,8 TL. Toplam katalog fiyatları 15,3 TL. Benim sizlere sunduğum fiyatla 2'si 10 TL.




Katalogda roll-on 'ların tanesi 7,5 TL. Benim size sunduğum fiyatla tanesi 5 TL. Eğer 3'lüyü

alırsanız 12 TL.




Avon'un meşhur gliserinli el kremlerini bilmeyen yoktur.Çok güzel kokmaz ama elleri yumuşacık yapar.El kreminin katalog fiyatı 7,8 TL benim size sunduğum fiyatla 5 TL.


Duş jelinin katalog fiyatı 12 TL,el kreminin fiyatı ise 7,8 TL toplam fiyatları 19,8 TL.Benim sizlere sunduğum fiyatı ile 14 TL.
Elimde 2 el kremi,3 roll-on ve 1 duş jeli bulunmaktadır.Fotoğraflar hepsinin birbiriyle farklı kombinasyonudur.

4.9.09

Abuk Kraker beni mimlemiş

Evet sonunda kendi kendini mimleyen bir blogger kazandı blog dünyası.Hayırlara vesile olsun.Şimdi kimse beni okumuyor e okumayınca da mimlemiyor bende sizin mimlerinizi oku oku hasedimden çatladım dedim kendi kendimi mimleyeyim en iyisi.Oh ne iyi ettim.Kendimle barışığım :p

Mimin teması kendimize yolculuk gibi birşey.İçimizdeki benleri bulacakmışız.E o zaman iş başına.

1-Dediğim dedik bir insanım.İyi bir huy mu deseniz bazen iyi bazen kötü.İç sesimi dinlemeyi seviyorum.Sonuç kötü olsa bile en azından 'benim seçimimdi.denedim ve başarısız oldum." diyebilmek benim için çok önemli.Pişman olmaktansa başarısız olmayı çoğu zaman göze alırım.

2-Hırslıyım.Ama çevreme zarar verecek bir hırs,törpülenmemiş bir ego değil.Sözlüğümde "imkansız" diye bir sözcük yok.Kafama koyduğumu er geç yaparım.Ve kimse beni engelleyemez.İstediğim her neyse onu bulur ve alırım.Bu herşey için geçerli."Yapamazsın." kelimesi benim motivasyonumu asla düşürmez aksine tavan yaptırır.Eğer yapabileceğime inanıyorsam tüm dünya karşımda olsa yine de 1 gr eksilmez motivasyonumdan.

3-Muhafazakar olduğum konular olsa da yeniliğe oldukça açık biriyim.Bir cafeye 10 kez gitmektense 10 tane yeni cafe'yi deneyip fikir sahibi olmayı yeğlerim.Pasta yapacaksam daha önce hiç denemediğim bir tarifi yaparım.2 kekin arasına krema sürüp onu pasta diye sunmak bana göre değil.

4-Sivri dilliyim.Bu huyumu sevmeyen çok vardır.Hiçbir şeyi unutmam,unutturmam.Bana yapılanı defalarca yüzlerine vururum.Hataları kolay kabul eder ama kolay affetmem.Affetmediğim kişi ile görüşmeye devam ediyorsam hatasını vurmaya devam ediyorum demektir. (Bu kısım Sergül'den kopyadır tamamen.Çünkü kendisi beni çok iyi anlatmış.Daha iyi cümleler bulamadım.)

5-Fazla ince düşünceliyim.Karşımdakiker böyle olmayınca kırılan taraf hep ben olurum.

6-Kırılsam da üzülsem de bunu karşımdakine anlatmayı sevmem.Hep o düşünsün o bulsun onarsın isterim.E öyle birşey de olmadığı için içimde patlar.Kendime zarar verdiğimle kalırım.

7-Çok ince düşünceli olduğum için çok hassasım.En yakınlarımın dahi farkedemeyeceği kadar kadar kırılır da kırılırım ama anlayan olmayınca içimde biriktiririm hep.

8-Çoğu konuda ne kadar mantıklı olsam da duygusalım.Lisede mendilci bir amcayı eve almamız için anneme yalvardığımı,acaba şimdi üşüyor mudur ne kadar yaşlı aç mı diye ağladığımı bilirim.Aynı şekilde çakmakçı bir adama da ne kadar üzüldüğüm tüm paramı ona verip insanların onu umursamadan yanından geçmesini engellemek istediğim gibi.Annemin dediği şekilde sonuçta bu durumda olan bir sürü insan var hepsini düşünemem belki ama içsel bir şey bu,engelleyemiyorum.

9-Gözlerim fel fecir okusa da saf insanın tekiyim.Sevdiğim insanlara çok güvenirim.Onlar için Edirne'den Kars'a gider,Nemrut Dağı'nı tırmanır,domuzlu kumbaramı kırıp ceplerimi boşaltır önlerine sererim ve onların da bana aynı şekilde davranacağını düşünürüm.Ama yanılırım.Hayır bu doğru insanları bulamamış olmamdan değil benim kendimi çok kaptırıp aynısını karşı taraftan göremeyeceğimi 10'umda da 20'imde de kavrayamamış olmamdan.İnsanlar da beni çok sevebilir ama bir sınırı vardır bunun.Ama bende bu sınır yok işte.Kendimi feda ederim sonra da kalakalırım.Belki biraz törpülmem lazım bu konuda çok gencim,değişirim.

10-Yeniliğe açık olduğum için korkusuzum.Tek başıma bilmediğim bir ülkeye gitmekten,bir sabah hiç bilmediğim bir ülkede uyanıp orada yaşamak zorunda olmaktan korkmam.Kendi başıma herşeyimi halledebilirim.

11-Özgürlüğüme fazlasıyla düşkünüm.Birine hesap vermekten,sorgulanmaktan,takip ve kontrol edilmekten hoşlanmam.Emrivaki işler en nefret ettiğim şeydir.Zorlamaya kesinlikle gelemem.Bir şeyi canım isterse yaparım istemezse yapmam.

12-Hayatta herşeyin bireyin kendi seçimi olduğuna inanırım.Birisinin kötü ya da bozuk bir hareketinin sorumluluğunun kimseye yüklenmemesi gerektiğini düşünürüm.

13-İnsanları seveceksem sadece "insan" oldukları için severim.Başka hiçbir şeyleri beni etkileyemez.Hatır için,konum için,arkadaşımın sevgilisi olduğu için,arkadaşım çok sevdiği için vs. muhatap olmam.

Daha yazacak çok şey var ama bu liste uzar gider.
Esen kalın sevgili bloggerlar.

1.9.09

Hediye Zamanı

Çilli'nin okuma listesinden görüp okumaya başladığım sevgili Ebvata yarışma düzenliyor.Çok da cici hediyeleri var.Bakalım şansımız varmıymış,deneyip görelim dimi :)

Link şu : http://ebvata.blogspot.com/

P.s. Ben şu tık tık Ebvata'ya gitsin kısayolunu bilmiyorum. :( Bir hayırsever blogger öğretirse sevinirim.Acemiyim napim :)

31.8.09

Serdar Ortaç'ı sevmek...


Bayağı olmuş yazmayalı.Ev taşıdım,temizledim,yerleştirdim okula hazırlık yaptım o yüzden biraz meşguldüm.Bundan sonra blogumla daha çok ilgileneceğimin sözünü verir saygılar sunarım efendim.


Bugünkü konumuz beste fabrikası Serdar Ortaç.Türkiye'de Serdar Ortaçsever olmak zordur.Eğer seviyorsanız karşınızdaki hemen Ahmet Ertegün oluverir size onun müzik yapmadığından dem vurur.Müzikle profesyonel olarak ilgilenmeyen insanların müziğe biraz da eğlence olarak bakması taraftarıyım.Bu kadar kuralcı katı olmanın lüzumu yok dimi ama?


Ben Serdar Ortaç'ı çok sevenlerdenim.Evet bazı şarkı sözleri hatta çoğu şarkıları çok anlamsız.Ama sahnesi bu adam kadar iyi olan bu adam kadar eğlendiren başka popçu da yok Türkiye'de kusura bakmayın.bkz.22 Mayıs 2009 Bahçeşehir Üniversitesi Springfest.10 bin kişi!Serdar salladı geçti Bahçeşehir'i!


Bu yaz Arena konseri Açıkhava konseri hepsi muhteşemdi.2008'de Bodrum Bianca konseri... Benim en çok etkinlik yatırımı yaptığım sanatçı ve sonuna kadar hakediyor.Bestelerinin ne kadar iyi olduğunu o senenin hit şarkılarından anlayabiliriz.2009 için bkz Ajda Pekkan Resim.


Hepimiz MFÖ,Sezen Aksu gibi büyük üstadlar dinleyip zevk alıyoruz bunlar başka ama başka sanatçılara bu kadar da önyargılı olmamamız gerektiğini düşünüyorum ben.Serdar'a bir kez şans verin.Pişman olmayacaksınız.Tabi eğer eğlenmek istiyorsanız...

7.8.09

Alkışlar Limango İçin


Bundan yaklaşık 2 hafta önce Limango'dan DESA marka bir çanta sipariş etmiştim.Geçen cumartesi sabahı elime ulaştı.Kullanmak için taktım ufak da bir çanta öyle fazlaca eşya koyup ağırlık oluşturulacak cinsten değil.Daha evden çıkmadan omuz askısı kırıldı.Kırılan askı da plastik değil demir aksam!


Üşengençlik yapmadım.İade formunu doldurdum.Geldiği günün akşamında Limango Depo'ya geri gönderdim içinde bir not ekleyerek.Notta "iade istemiyorum ürünün onarımını ya da değişimini istiyorum" yazıyordu.Mail yoluyla da depoya gönderdiğimi ve notta yazdıklarımı bir kez daha ilettim.Dün sabah ürünün iadesinin gerçekleştiğini ve miktarın kartıma yüklendiğine dair bir mesaj aldım.Kartımı kontrol ettim 7,90 TL kargo ücreti hariç ürünün tüm bedeli yatırılmıştı.Üzüldüm açıkçası.Çünkü çok beğenerek almıştım çantayı.Ama ellerinde yok herhalde diye düşündüm.


Bugün kargoyla Limango'dan bir paket geldi.Evde de bulamamışlar beni kağıt bırakmışlar gidip almam için.Nasılsa iade gerçekleşti herhalde faturayı yolladılar diye önemsemedim az önce mesai bitimine gidip aldım kargomu.Ve açınca inanmadım.Çantamın omuz askısını değiştirerek yolladığım şekilde geri göndermişlerdi! Diğer askıları gibi dikdörtgen model değil yuvarlak idi ama o sevinçte ona çok takılmadım bile.


İnternetten onlarca kez alışveriş yaptım ama müşteri memnuniyetine ilk kez bu kadar önem veren bir firma gördüm.Yalnızca 7,90 TL kargo bedeli karşılığında bana çanta satmış oldular.Meblağ 20-30 TL olsa tamam diyeceğim ama 100 küsür TL olunca hakikaten şapka çıkarmak gerekiyor.


Tebrikler Limango!

6.8.09

Sıradakiler...


Tazecik blogum kitap blogu olma yolunda gibi gözükse de öyle değil işte.Sadece bugünlerde sıkıntımı kitap alıyor bir tek. kitapyurdu'ndan yeni yeni kitaplar bakıp sepetime atıyordum ki az önce masamın üzerindeki kitaplar takıldı gözüme.Bir dur dedim kendime.Önce bu kitaplar bitecek,sonra yenilerine geçilecek.Sıradaki kitaplarım:


-Elif Şafak / Aşk


-Giovanni Scognamillo / Bir Levantenin Beyoğlu Anıları


-Marina Fiorato / Corradino Sevgilim


-Emre Kongar / Kızlarıma Mektuplar


-Toksöz B. Karasu / Yahudi Efendi (tekrar başlanıp bitirelecek)


-Khaled Hosseini / Uçurtma Avcısı (tekrar başlanıp bitirilecek)


-İhsan Oktay Anar / Puslu Kıtalar Atlası


-Sandy Tolan / Limon Ağacı (tekrar başlanıp bitirilecek)


-Gabriel Garcia Marquez / Yüzyıllık Yalnızlık


-Ahmet Ümit / Bab-ı Esrar


-Sabahattin Kudret Aksal / Gazoz Ağacı


-Orhan Pamuk / Masumiyet Müzesi (Bu harika kitap tekrar okunacak!)


-Emre Kongar / Babam,Oğlum,Torunum


-Emile Zola / Nana


-Tuna Kiremitçi / Küçüğe Bir Dondurma


-Franz Kafka / Babaya Mektup


-Puşkin / Yüzbaşının Kızı


-Kemal Demirel / Piano Piano Bacaksız (tekrer başlanıp bitirilecek)


-Ahmet Hamdi Tanpınar / Huzur


-Murathan Mungan / Kadından Kentler (belki)


-Irvin D. Yalom / Nietzsche Ağladığında (belki)


Tabi merak ettiklerim var bir de:


-Yolpalas Cinayeti / Halide Edip Adıvar


-Babamın Bavulu / Orhan Pamuk


-Grange / Koloni


-Bin Muhteşem Güneş / Khaled Hosseini


-Steve Toltz / Bütünün Bir Parçası


- Tom Robbins / Parfümün Dansı


-Nermin Bezmen / Bizim Gizli Bahçemizden


-Aslı Erdoğan / Kabuk Adam (aslında Aslı Erdoğan'ın tüm kitaplarını merak ediyorum)


-Peyami Safa / Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (çok önceden okudum hayal meyal hatırlıyorum)


-Orhan Pamuk / Cevdet Bey ve Oğulları


-Luke Rhinehart / Zar Adam


-Amin Maalouf kitapları (Maalesef sadece Yüzüncü Ad'ı okudum.)


-Canan Tan / Yüreğim Seni Çok Sevdi


-Canan Tan / En Son Yürekler Ölür


-Yazgülü Aldoğan / Kiralık Adam


-Maeve Binchy kitapları


-Sylvia Plath kitapları


Bu listeler uzar da uzar.Edebiyat öyle bir dünya ki ucu bucağı yok.Bu listelere zamanım yeter mi bilmiyorum.Ramazana kadar bitmez ama Ramazan'da nasılsa evde olacağım acaba akşama kadar oku oku biter mi bu kitaplar?

4.8.09

Bakırköy'ün Gizleri


Bu aralar çerez olarak Bakırköy Akıl Hastanesi'nin Gizli Tarihi kitabını okuyorum.Çerez olarak dedim çünkü kısa kısa anekdotlarla aktarılmış olduğu için 2. bir kitap olarak gelip gittikçe okuyorum.


Sevgili Noni'nin de blogunda sağ yanda Tavsiye bölümünde bahsettiği üzere kitap ağır ilerliyor.Aslında konunun sıkıcı olduğundan falan değil.Bakırköy'de bir süre bulunmuş olan tüm insanlar kısa kısa anılarını yazmışlar.Fakat hepsi genelde aynı hekimden aynı dönemden bahsetmelerine rağmen olaylar farklı olduğu için kitap tam olarak kafanızda oturmuyor.


Rahmetli dedem de 95'te bir süre Bakırköy'de yatmıştı.Ben o zamanlar çok küçük olduğum için tabiki oraya dair hiçbir şey hatırlamıyorum.Yalnızca annem ve teyzemin anlattıklarına göre o zamanlar Bakırköy bayağı kötüymüş.Bir koğuş varmış hatta ismini bilemiyorum orada zincirli olan hastalar falan varmış.Geçen 15 seneyi düşünürsek belki daha insancıl hale gelmiş ve daha modern tedaviler uygulanıyor olabilir ama kitapta anlatılanlara göre 80'li yıllarda da durum pek farklı değilmiş.


Genel olarak meraklı bir insan olduğum için her zaman Bakırköy'ün içinde ne dramlar vardır çok merak etmişimdir.Bu yüzden de kitabı aldım ve okuyorum.Keşke Bakırköy'e girebilme ve yaşananları görebilme fırsatım olsaydı...



3.8.09

İşte Geldim Burdayım!

Uzun zamandır blog alemindeyim.Ama sadece takipçiyim.Dedim ki bir de ben yazıp çizeyim bakalım nasıl birşeymiş.Umarım güzel şeylere vesile olur blogum,sıkılmadan devam ederim.Ve sizleri de sıkmadan.
Herkese kocaman öpücükler.
Ben geldim. : )