Pages

31.8.09

Serdar Ortaç'ı sevmek...


Bayağı olmuş yazmayalı.Ev taşıdım,temizledim,yerleştirdim okula hazırlık yaptım o yüzden biraz meşguldüm.Bundan sonra blogumla daha çok ilgileneceğimin sözünü verir saygılar sunarım efendim.


Bugünkü konumuz beste fabrikası Serdar Ortaç.Türkiye'de Serdar Ortaçsever olmak zordur.Eğer seviyorsanız karşınızdaki hemen Ahmet Ertegün oluverir size onun müzik yapmadığından dem vurur.Müzikle profesyonel olarak ilgilenmeyen insanların müziğe biraz da eğlence olarak bakması taraftarıyım.Bu kadar kuralcı katı olmanın lüzumu yok dimi ama?


Ben Serdar Ortaç'ı çok sevenlerdenim.Evet bazı şarkı sözleri hatta çoğu şarkıları çok anlamsız.Ama sahnesi bu adam kadar iyi olan bu adam kadar eğlendiren başka popçu da yok Türkiye'de kusura bakmayın.bkz.22 Mayıs 2009 Bahçeşehir Üniversitesi Springfest.10 bin kişi!Serdar salladı geçti Bahçeşehir'i!


Bu yaz Arena konseri Açıkhava konseri hepsi muhteşemdi.2008'de Bodrum Bianca konseri... Benim en çok etkinlik yatırımı yaptığım sanatçı ve sonuna kadar hakediyor.Bestelerinin ne kadar iyi olduğunu o senenin hit şarkılarından anlayabiliriz.2009 için bkz Ajda Pekkan Resim.


Hepimiz MFÖ,Sezen Aksu gibi büyük üstadlar dinleyip zevk alıyoruz bunlar başka ama başka sanatçılara bu kadar da önyargılı olmamamız gerektiğini düşünüyorum ben.Serdar'a bir kez şans verin.Pişman olmayacaksınız.Tabi eğer eğlenmek istiyorsanız...

7.8.09

Alkışlar Limango İçin


Bundan yaklaşık 2 hafta önce Limango'dan DESA marka bir çanta sipariş etmiştim.Geçen cumartesi sabahı elime ulaştı.Kullanmak için taktım ufak da bir çanta öyle fazlaca eşya koyup ağırlık oluşturulacak cinsten değil.Daha evden çıkmadan omuz askısı kırıldı.Kırılan askı da plastik değil demir aksam!


Üşengençlik yapmadım.İade formunu doldurdum.Geldiği günün akşamında Limango Depo'ya geri gönderdim içinde bir not ekleyerek.Notta "iade istemiyorum ürünün onarımını ya da değişimini istiyorum" yazıyordu.Mail yoluyla da depoya gönderdiğimi ve notta yazdıklarımı bir kez daha ilettim.Dün sabah ürünün iadesinin gerçekleştiğini ve miktarın kartıma yüklendiğine dair bir mesaj aldım.Kartımı kontrol ettim 7,90 TL kargo ücreti hariç ürünün tüm bedeli yatırılmıştı.Üzüldüm açıkçası.Çünkü çok beğenerek almıştım çantayı.Ama ellerinde yok herhalde diye düşündüm.


Bugün kargoyla Limango'dan bir paket geldi.Evde de bulamamışlar beni kağıt bırakmışlar gidip almam için.Nasılsa iade gerçekleşti herhalde faturayı yolladılar diye önemsemedim az önce mesai bitimine gidip aldım kargomu.Ve açınca inanmadım.Çantamın omuz askısını değiştirerek yolladığım şekilde geri göndermişlerdi! Diğer askıları gibi dikdörtgen model değil yuvarlak idi ama o sevinçte ona çok takılmadım bile.


İnternetten onlarca kez alışveriş yaptım ama müşteri memnuniyetine ilk kez bu kadar önem veren bir firma gördüm.Yalnızca 7,90 TL kargo bedeli karşılığında bana çanta satmış oldular.Meblağ 20-30 TL olsa tamam diyeceğim ama 100 küsür TL olunca hakikaten şapka çıkarmak gerekiyor.


Tebrikler Limango!

6.8.09

Sıradakiler...


Tazecik blogum kitap blogu olma yolunda gibi gözükse de öyle değil işte.Sadece bugünlerde sıkıntımı kitap alıyor bir tek. kitapyurdu'ndan yeni yeni kitaplar bakıp sepetime atıyordum ki az önce masamın üzerindeki kitaplar takıldı gözüme.Bir dur dedim kendime.Önce bu kitaplar bitecek,sonra yenilerine geçilecek.Sıradaki kitaplarım:


-Elif Şafak / Aşk


-Giovanni Scognamillo / Bir Levantenin Beyoğlu Anıları


-Marina Fiorato / Corradino Sevgilim


-Emre Kongar / Kızlarıma Mektuplar


-Toksöz B. Karasu / Yahudi Efendi (tekrar başlanıp bitirelecek)


-Khaled Hosseini / Uçurtma Avcısı (tekrar başlanıp bitirilecek)


-İhsan Oktay Anar / Puslu Kıtalar Atlası


-Sandy Tolan / Limon Ağacı (tekrar başlanıp bitirilecek)


-Gabriel Garcia Marquez / Yüzyıllık Yalnızlık


-Ahmet Ümit / Bab-ı Esrar


-Sabahattin Kudret Aksal / Gazoz Ağacı


-Orhan Pamuk / Masumiyet Müzesi (Bu harika kitap tekrar okunacak!)


-Emre Kongar / Babam,Oğlum,Torunum


-Emile Zola / Nana


-Tuna Kiremitçi / Küçüğe Bir Dondurma


-Franz Kafka / Babaya Mektup


-Puşkin / Yüzbaşının Kızı


-Kemal Demirel / Piano Piano Bacaksız (tekrer başlanıp bitirilecek)


-Ahmet Hamdi Tanpınar / Huzur


-Murathan Mungan / Kadından Kentler (belki)


-Irvin D. Yalom / Nietzsche Ağladığında (belki)


Tabi merak ettiklerim var bir de:


-Yolpalas Cinayeti / Halide Edip Adıvar


-Babamın Bavulu / Orhan Pamuk


-Grange / Koloni


-Bin Muhteşem Güneş / Khaled Hosseini


-Steve Toltz / Bütünün Bir Parçası


- Tom Robbins / Parfümün Dansı


-Nermin Bezmen / Bizim Gizli Bahçemizden


-Aslı Erdoğan / Kabuk Adam (aslında Aslı Erdoğan'ın tüm kitaplarını merak ediyorum)


-Peyami Safa / Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (çok önceden okudum hayal meyal hatırlıyorum)


-Orhan Pamuk / Cevdet Bey ve Oğulları


-Luke Rhinehart / Zar Adam


-Amin Maalouf kitapları (Maalesef sadece Yüzüncü Ad'ı okudum.)


-Canan Tan / Yüreğim Seni Çok Sevdi


-Canan Tan / En Son Yürekler Ölür


-Yazgülü Aldoğan / Kiralık Adam


-Maeve Binchy kitapları


-Sylvia Plath kitapları


Bu listeler uzar da uzar.Edebiyat öyle bir dünya ki ucu bucağı yok.Bu listelere zamanım yeter mi bilmiyorum.Ramazana kadar bitmez ama Ramazan'da nasılsa evde olacağım acaba akşama kadar oku oku biter mi bu kitaplar?

4.8.09

Bakırköy'ün Gizleri


Bu aralar çerez olarak Bakırköy Akıl Hastanesi'nin Gizli Tarihi kitabını okuyorum.Çerez olarak dedim çünkü kısa kısa anekdotlarla aktarılmış olduğu için 2. bir kitap olarak gelip gittikçe okuyorum.


Sevgili Noni'nin de blogunda sağ yanda Tavsiye bölümünde bahsettiği üzere kitap ağır ilerliyor.Aslında konunun sıkıcı olduğundan falan değil.Bakırköy'de bir süre bulunmuş olan tüm insanlar kısa kısa anılarını yazmışlar.Fakat hepsi genelde aynı hekimden aynı dönemden bahsetmelerine rağmen olaylar farklı olduğu için kitap tam olarak kafanızda oturmuyor.


Rahmetli dedem de 95'te bir süre Bakırköy'de yatmıştı.Ben o zamanlar çok küçük olduğum için tabiki oraya dair hiçbir şey hatırlamıyorum.Yalnızca annem ve teyzemin anlattıklarına göre o zamanlar Bakırköy bayağı kötüymüş.Bir koğuş varmış hatta ismini bilemiyorum orada zincirli olan hastalar falan varmış.Geçen 15 seneyi düşünürsek belki daha insancıl hale gelmiş ve daha modern tedaviler uygulanıyor olabilir ama kitapta anlatılanlara göre 80'li yıllarda da durum pek farklı değilmiş.


Genel olarak meraklı bir insan olduğum için her zaman Bakırköy'ün içinde ne dramlar vardır çok merak etmişimdir.Bu yüzden de kitabı aldım ve okuyorum.Keşke Bakırköy'e girebilme ve yaşananları görebilme fırsatım olsaydı...



3.8.09

İşte Geldim Burdayım!

Uzun zamandır blog alemindeyim.Ama sadece takipçiyim.Dedim ki bir de ben yazıp çizeyim bakalım nasıl birşeymiş.Umarım güzel şeylere vesile olur blogum,sıkılmadan devam ederim.Ve sizleri de sıkmadan.
Herkese kocaman öpücükler.
Ben geldim. : )