tag:blogger.com,1999:blog-811142248698987512024-03-13T15:09:56.579+03:00Abuk KrakerAbuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.comBlogger65125tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-59608060304188394722012-08-05T00:20:00.001+03:002012-08-05T00:21:47.136+03:00Kahperengi<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.evekitap.com/Files/evekitap/Uploads/ProductPhotos/Kahperengi_274__335x480_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://www.evekitap.com/Files/evekitap/Uploads/ProductPhotos/Kahperengi_274__335x480_1.jpg" width="223" /></a></div>
Kahperengi, Hande Altaylı'nın 3. kitabı, yeni çıktı. Taşradan şehire gelip hayatını yeniden çizen bir kadının aşk üçgenini anlatıyor. Ben daha önce aynı yazarın Maraz ve Aşka Şeytan Karışır kitaplarını da okudum. Ve şuan konularını bile hatırlamıyorum, genel olarak hiçbir kitabı, filmi daha sonradan hatırlamadığım gibi. :) Gözüme çarpan tek ayrıntı 2 kitaptan sonra Altaylı'nın dile hakimiyeti daha bir artmış, betimlemeler daha güzel. Çok edebi bir değer falan beklemeyin. Diğer tüm kitapları gibi 2 günde bitecek, akıcı ve sürükleyici bir kitap. Konu olarak çok ilginç birşey yok hatta klasik. Popüler kültürün esiri, şehir karmaşasındaki kaosa kapılan bir kadını anlatan kitap. Ben edebi kaygı peşindeyim derseniz okumayın, çerez gibi, plajda, yazlıkta okunacak, günü kurtaran kitap arıyorsanız okuyun.<br />
<br />
Mesela ben bu bloga dönüp bakmayacak olsam yine hatırlamayacağım konusunu. :)</div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-86461046980833511162012-08-05T00:10:00.002+03:002012-08-05T00:11:13.972+03:00Handerella'nın Çekilişi<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Handeler gecikmiş yılbaşı çekilişini yapıyor ve benim çok denemek istediğim Bath & Body Works Body Mist'lerden veriyorlar. Bana çıkmaz demeyin, şansınız deneyin. :)<br />
<br />
<a href="http://www.handerella.com/2012/08/gecikmis-ylbas-cekilisi.html">http://www.handerella.com/2012/08/gecikmis-ylbas-cekilisi.html</a>
</div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-60879674043340909792012-07-09T11:19:00.002+03:002012-07-09T11:19:35.047+03:00Quick China Nişantaşı<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-MUGqAUppZbI/T_qQork8CfI/AAAAAAAAAOE/Wr3hl8X7UXo/s1600/qc_menu_salonmenu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="317" src="http://2.bp.blogspot.com/-MUGqAUppZbI/T_qQork8CfI/AAAAAAAAAOE/Wr3hl8X7UXo/s320/qc_menu_salonmenu.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Cumartesi akşamı Nişantaşı'nda nerede yemek yesek derken arkadaşımın tavsiyesiyle Atiye Sokak'taki Quic China'ya gittik. İyi ki de gitmişiz. Çin yemeğini çok sevmeme rağmen nedense İstanbul'da düzgün yapan pek bir yer yok. Çin Büfe hızlı ve ucuz yemek için iyi bir alternatif yalnız yıllardır havalandırma problemini çözemediler, içerisi feci derecede yemek kokuyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Quick China Atiye Sokak'ta çok güzel bir binada hizmet veriyor. Biz dışarıya konan masalarda yedik. Beyoğlu'ndaki yasaktan sonra dışarıda yemek pek keyifli oldu. Arkadaşımın "buranın porsiyonları büyük" demesi üzerine 2 tane yemek alıp paylaştık. Bademli tavuk ve dana etli noodle ikisi de gerçekten çok güzeldi.Doymuş olmama rağmen hala dana etli noodle yiyordum. Yan masaya cızırdayan soslar içinde vanilya kokan çok güzel bir tatlı geldi ama yerimiz kalmadığı için deneyemedik. Bir dahaki sefere aklımda :)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Garsonlar güleryüzlü, servis hızlı. Fiyatlar Nişantaşı'na göre gayet iyi. Servis bedelini hesaba dahil ediyorlar. Bir de yemek yerken <a href="http://maritsa.co/">Maritsa</a> 'yı gördüm :)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-owr1W-QvaXs/T_qTvvigtcI/AAAAAAAAAOQ/bt1N5yiAxEA/s1600/403802_10151026265193480_749139151_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-owr1W-QvaXs/T_qTvvigtcI/AAAAAAAAAOQ/bt1N5yiAxEA/s320/403802_10151026265193480_749139151_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Yemekten sonra böyle bir ıslak mendil getiriyorlar. İlk defa gördüm desem cahil demezsiniz inşallah. Hani balık restaurant'larında sıcak ıslak mendil gördüm de böyle kutuya basınca döne döne ve köpürerek çıkanı görmemiştim :)</div>
</div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-4542989057034162472012-02-01T02:04:00.002+02:002012-02-01T02:14:19.311+02:00Antep'in HamamlarıBu akşam Toplum Gönülleri Vakfı'nın 19. Gençlik Konseyi için Gaziantep'e doğru yola çıkıyorum. Havaların buzlu, karlı olması ve benim kara yoluyla gitmem dışında bir korkum yok. İmam Çağdaş'a mutlaka uğrayacağım. Beyran çorbası da listemde. :) Umarım bol bol gezme imkanım olur bu havada da olsa.<div>Sıcak yorganınızın, battaniyenizin altında kalın benim için de. :)</div><div><br /></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-20913667973897003002012-01-29T21:13:00.003+02:002012-01-29T21:28:20.278+02:00Kurtuluş Son Durak<a href="http://4.bp.blogspot.com/-T3LWhkdCsrE/TyWdgpAWdkI/AAAAAAAAANQ/_5Met0u2QDk/s1600/rrr.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 224px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-T3LWhkdCsrE/TyWdgpAWdkI/AAAAAAAAANQ/_5Met0u2QDk/s320/rrr.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5703137687223301698" /></a><br />Annemin dublajlı film sevmesi benim de altyazılı tercih etmem yüzünden orta noktada buluşamadık ve yerli film izledik. Bazıları gibi "amaaan Türk filmi izlemem" triplerim yok. Bu filmler kötü olsa da para kazanmalı tekrar film çekmeye, Türk sinemasını ilerletmeye motivasyonları olsun.<div><br /></div><div>"Kurtuluş Son Durak" güçlü kadrosu nedeniyle vasat üstü-iyi kıvamında beklediğim bir filmdi. Ne yazık ki öyle olmadı. Bir kere senaryo çok kopuk. Verilmek istenen mesajlar var evet ama başkalarının yaşam hakkı ihlal edilerek kadın hakları öne çıkarılmaya çalışılıyor. Belli ki senarist / hikaye yazarı filmden önce bir kadın kollektifi ya da kadın çalışmaları biriminden yardım almamış. Kafasına göre tasarlamış. Vermek istediği mesaj da senaryayo yedirilemeyince ya da kendi içinde çelişince ortaya ne yazık ki vasata belki yaklaşır belki yaklaşmaz bir film çıkmış. </div><div><br /></div><div>Ayrıca tamam Belçim Bilgin şahane bir oyuncu değil ama kendisinin daha iyi performanslarını izledim. (bkz. Aşk Tesadüfleri Sever) Sanırım role girememiş. Çok kötü bir oyunculuk sergilemiş bence. Kadronun geri kalanı gayet iyi. Demet Akbağ'ın Ermeni Vartanuş Hanım rolü hakkında ekşi sözlük'te yapılan <a href="http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=26995952">şu</a> yoruma çok güldüm. :) Çok haklı bence. Senaristler vazgeçmeli bu bozuk Türkçeli Ermeni / Rum karakterlerden. Çok Ermeni, Rum, Yahudi tanıdım anadilleri Türkçe olduğundan mükemmel konuşuyorlar.</div><div><br /></div><div>Kıssadan hisse; verdiğim para için acıdım doğrusu. Tavsiye etmem.</div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-56403840167907033702012-01-28T22:06:00.003+02:002012-01-28T22:12:44.050+02:00Dankek - Havuçlu Tarçınlı<a href="http://4.bp.blogspot.com/-efGx98ttYJg/TyRVt6tmKII/AAAAAAAAANE/DD3GwDJYrSA/s1600/evkek_mini_tarcin.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 256px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-efGx98ttYJg/TyRVt6tmKII/AAAAAAAAANE/DD3GwDJYrSA/s320/evkek_mini_tarcin.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5702777275500865666" /></a><b>Bu kek şu zamana kadar yediğim en başarılı hazır kek olabilir. Ben de birçokları gibi Issız Adam'dan sonra havuçlu tarçınlı kekin müptelası oldum. Normalde Portakal Ağacı'nın şu tarifinden de sık sık yapar afiyetle yerim ama üşendiğimde kurtarıcım kesinlikle Ülker bundan böyle. Hatta misafir geldiğinde bile "minik muffin kalıplarında yaptım" diye ikram edilebilir. :)</b><div><b><br /></b></div><div><span ><i>resim kaynak: ulker.com.tr</i></span></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-35021682733321551542012-01-27T13:31:00.006+02:002012-01-27T13:40:23.063+02:00Freeman & Trendyol<div>Geçen haftalarda ilk kez Trendyol'dan alışveriş yaptım. Freeman kampanyasından vücut peeling'i ve ayak peeling'i aldım. Daha önce vücut ve ayak için hiç peeling kullanmamıştım.<a href="http://style-boom.blogspot.com/">Styleboom</a> 'uyılbaşı videosunda vücut peeling'inin önemini anlatırken izledikten sonra almamak olmazdı. :)</div><a href="http://4.bp.blogspot.com/-JDCtbbSA1Nw/TyKMAKczarI/AAAAAAAAAM4/hQnyHfMPdt8/s1600/freeman-bare-foot-pumice-scrub-en.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-JDCtbbSA1Nw/TyKMAKczarI/AAAAAAAAAM4/hQnyHfMPdt8/s320/freeman-bare-foot-pumice-scrub-en.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5702274012637522610" /></a><br /><a href="http://1.bp.blogspot.com/-o0Ts3pv6V_c/TyKL7txei7I/AAAAAAAAAMs/K6EISMrGebY/s1600/0072151170086-crop-325x325.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 320px;" src="http://1.bp.blogspot.com/-o0Ts3pv6V_c/TyKL7txei7I/AAAAAAAAAMs/K6EISMrGebY/s320/0072151170086-crop-325x325.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5702273936220130226" /></a><br />Vücut peeling'i çok güzel vanilya kokuyor. Hatta kokusu o kadar hoşuma gitti ki nemlendirici kullanmadım duştan sonra. Bilemedim hata mı ettim? :) Ölü derileri aldı götürdü bir güzel. <div><br /></div><div>Ama esas bayıldığım ayak peeling'i oldu. Yok böyle bir etki. Gerçekten muhteşem! Tek kullanışta yumuşacık yaptı ve duştan sonra da vazelinleyip çorapla uyuyunca süper oldu. Bundan sonra asla bırakmam ayak peeling'ini! </div><div><br /></div><div>Bu arada Freeman markasını da tavsiye ediyorum. Çok güzel kokuyor ürünler. Kampanyada bulursam başka ürünlerini de deneyeceğim.<br /><div><br /></div></div><div><span><i>resim kaynak: fishpond.com.au</i></span></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-42448474200337014942012-01-04T22:46:00.003+02:002012-01-04T23:27:13.475+02:002012Düzenli olarak blog tutanlara imreniyorum. Keşke ben de yapabilsem... (vol.39494) <div><br /></div><div>2012'ye girmeden wishlist mi desem beklentilerimi yazmak mı desem öyle birşey yapacaktım o bile gördüğünüz üzere yeni yılın 5. gününe kaldı. Ama gayretliyim bakın vazgeçmedim hehe :) 2012 benim için aksiliklerle başladı. Hani hep böyle gidecekse başlamasa daha iyiydi. Kalsaydım ben 2011'de. </div><div><br /></div><div>Şu 2 hafta final haftam. Pazartesi günü vizesi kötü, geçmesi muğlak bir sınavım vardı. Cumartesi günü pazartesi teslim edilmek üzere yazdığım 11 sayfalık ödevimi kardeşim kontrol etmek amacıyla kendi bilgisayarına taktı. Gidiş o gidiş. Bilgisayarda virüs varmış, usb'imin içindeki herşey silindi. Ben tabiki neye şaşıracağıma şaşırarak 11 sayfayı tekrar yazmaya kalktım. Pazartesi sabah 5'e kadar uğraştıysam da bitiremedim. Aynı gün sınavım da olduğu için "yatıp uyuyayım da 2 saat 7'de kalkar çalışırım sınava" dedim ve 7'ye 4 alarm kurarak uyudum. Uyandığımda (anne içgüdüsü annem telefon ederek uyandırdı) saat 12:22 idi!!!!! Sınavım 13:00'te idi ve ben ne giydiğime bile bakmadan bir yandan çalışamadığımdan dersten kalacağım için ağlamaklı evden fırladım, okula gittim. Asistanları bir süre telaşa soktum. Sağolsunlar bana hocamla konuşmam için kolaylık sağladılar. Hocama durumu anlattım. O da rapor alabilirsem telafi sınavı yapabileceğini söyledi. O gün biraz uğraşla rapor alabildim ve önümüzdeki haftalarda telafi sınavına gireceğim. Ucuz atlattım, çok şükür. (Aslında hocalar finalde asla kolaylık sağlamazlar ama ben 2. sınıftayım ve bütün hocalarım beni tanıyor. Bugüne kadar beni öyle ağlamaklı ve kötü görmedikleri için zor durumda olduğumu anlayıp yardım etmek istediler. Normalde dünyanın en soğukkanlı insanı olduğum için. :))</div><div><br /></div><div>Bu faciayı atlattıktan sonra 11 sayfalık raporu hala bitiremedim tabiki. Tekrar yazıyor olmak feci zorluyor. "bunu yazdım mı acaba?" ay kendimi tekrar mı ediyorum ki?" stresi kafayı çizdiriyor. Bugün hocamla konuşup önümüzdeki pazartesiye kadar müddet istedim. Sağolsun ödevimin silinmiş olması!!! ekstremliğinden ötürü tolerans gösterdi. </div><div><br /></div><div>Dün akşam yine lanetli rapordan dolayı sabah 5'te uyudum. 10'da vizeden sonra hiçbir dersine gitmediğim ve hiçbir fikrim olmayan istatistik sınavım vardı. Yine klasik olarak 7'de kalkar çalışırım taktiğine geçip uyudum. Anneme de beni en kötü ihtimalle uyuyakalırsam 9'da uyandırması için tembihledim. Annem tam 6 kez aramış ve hiçbirini duymamışım. Uyandığımda saat 9:37 idi!!! Yine uçarak evden çıkarak tam 10'da sınav salonunda olmayı başardım ama hiç çalışamamıştım ve SPSS programına, istatistiğe dair en ufak bir fikrim yoktu. Bugün Facebook'ta ve Twitter'da yazdığım gibi 2012'de resmen ek kontenjandan yaşıyorum. Bugün de kadro varmış heralde ki :)))) adam notlarımız açık sınav yaptı ve arkadaşımdan aldığım notlardan bütün sınavı kafa yorarak, çıkarımlar yaparak tamamladım. </div><div><br /></div><div>Bu belayı da savdım üzerimden bakalım sırada ne var? Hiçbir şey olmaması dileğim tabiki de ama o kadar stresli günler geçti ki bir sonraki güne uyanmaktan(???) resmen korkar oldum.</div><div><br /></div><div>Herşeye rağmen ümidimi koruyorum ve 2012'den isteklerim var. Baya yüzsüz çıktım ben :)</div><div><br /></div><div>*2011'in son çeyreğinde leyleği resmen havada gördüm. Gerek yurtiçi gerek yurtdışı kendimce güzel seyahat ettim. (Van depremi çok sevimli olmasa da...) 2012'de de leyleği hep havada görmek istiyorum. Çokça fırsatlarım olsun ve bunları gole çevirmek için param ve zamanım da elbette. :)</div><div><br /></div><div>*Son zamanlarda çok boşladığım taraftarlık ruhumu canlandırmak istiyorum. 2 sene önce ne güzeldi voleybol, basketbol da dahil her maça giderdim. </div><div><br /></div><div>*Seyahatlerle sarsılan bütçem 2012'de kendine gelsin lütfen. Daha çok bahis oynayayım, daha çok kazanayım ya da :)</div><div><br /></div><div>*Derslerime devam etme sıkıntıma bir an önce çözümler üretebileyim. Derse gitme şevki gelsin. Düzenli bir uykuya geçebileyim mesela...</div><div><br /></div><div>*Sürekli kitap alışverişi yapmak yerine biraz da stoğu eritme adına somut girişimlerde bulunabileyim.</div><div><br /></div><div>*Aşık olayım, aşk olsun. Ama sevgilim olmasın. :) Çünkü şu yukarıda saydıklarım onla olmuyor ne yazık ki. Ben bir ilişki için hazır değilim henüz. Yaşasın özgürlük!!! (ah bu sözleri yutturma bana Tanrı'm!)</div><div><br /></div><div>*<a href="http://www.imdb.com/title/tt1286537/">Food Inc.</a> izledikten sonra aldığım Burger King, KFC, Mc Donalds ve bilumum fast food restaurantlarında yemek yememe kararımdan yurtdışında mecbur kalmadıkça dönmeyeyim. Patates tüketimi için çok katı değilim ama etler lütfen hayatımdan çıksın!</div><div><br /></div><div>*Kilo verme ve spor yapma kararlarım başarıya ulaşsın lütfen. En azından sağlıklı beslenme işini oturtabilsem pek şahane olacak.</div><div><br /></div><div>*Tüm sevdiklerim çok sağlıklı olsun lütfen! Hastalık onlara uğramasın.</div><div><br /></div><div>*Sulukule'ye daha çok gidebileyim. Bu dönemki gibi haftada 1 günle sınırlı kalmasın.</div><div><br /></div><div>*Tez konumu netleştirip araştırmalara ufaktan başlayayım. </div><div><br /></div><div>*Yüksek lisans yerine istediğim gastronomi okulu için net adımlar atabileyim. En azından net kararlarım olsun.</div><div><br /></div><div>*Ülkem ileri demokrasi (!!!) diye adım attıkça, batmasın. Mümkünse hiç adım atmasın! N.Ç. davası, tutuklu gazeteciler, futbolda şike yüzünden içeride sağlığını kaybeden yüzlerce insan, namus cinayetleri, kadına şiddet, cinsiyet ayrımcılığı, "BAYAN"<span class="Apple-tab-span" style="white-space:pre"> </span>kelimesi kullanımı, depremler ve bu yüzden hayatını kaybeden, hayatının yönünü değiştimek zorunda kalan insanlar... olmasın. İnsanlar dili ve ırkı yüzünden benim adıma öldürülmesin! Silahlar sussun. Bu savaş artık son bulsun!</div><div>.</div><div>.</div><div>.</div><div><br /></div><div>Uzar da gider sanki... En son dileğim de 2013'ü karşılarken bu listeye dönüp üstüne çizebileyim. :)</div><div><br /></div><div>Herkese çok mutlu ve istediklerinin gerçekleştiği süper bir yıl diliyorum!</div><div><br /></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-9001695752368548602011-11-14T19:57:00.006+02:002011-11-14T20:09:50.519+02:00Yerin Yurdumdur Van<span style="line-height: 115%; font-family: trebuchet ms;font-family:";font-size:12.0pt;" >Kurban Bayramı’nda Van’daydım. Merkezdeki İl Özel İdare’de yardımları paketleyip, ça</span><span style="line-height: 115%; font-family: trebuchet ms;font-family:";font-size:12.0pt;" >dırkentlere gönderilmek üzere kamyonlara yükledik. Çadırkentte bayramlaştık, bayramlık paketlerden dağıttık. Mültecileri ziyaret ettik. Bozulan elektriklerini tamir ettik. Hiç bilmediğimiz bir dilde onların ihtiyaçlarını anlamaya çalıştık.</span><p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><br /></p><p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><br /></p><p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;font-size:12.0pt;" ><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/-8ROZhAp8ir4/TsFWzqiUyzI/AAAAAAAAALU/jsA0VNi2S5s/s1600/wan.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/-8ROZhAp8ir4/TsFWzqiUyzI/AAAAAAAAALU/jsA0VNi2S5s/s320/wan.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5674912451055110962" border="0" /></a></span></p><p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><br /><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" > </span></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >Van’ın merkezinde<span style="mso-spacerun:yes"> </span>herhangi bir yıkım yok. (5.6’dan önceki manzaradan bahsediyorum.) <span style="mso-spacerun:yes"> </span>Ama Erciş diye bir yer de yok. Erciş’te sağlam kalan 2 bina da muhtelemen son artçılarla yerle bir oldu. Kredi Yurtlar Kurumu’nun öğrenci yurdu pasta gibi çökmüş. Aralardan mavi çarşaflar, yataklar sarkıyor. </span></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span class="apple-style-span"><span style=" line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >TEDAŞ binasında oturan Şükran Dağ’ın anlattıkları çok ilginç; “Ben bu binanın 2 katındaki 3 numaralı dairede oturuyorum. Ev sahibiyim, 8 yaşındadır bu bina. Bu binayı mütaahit değil, dört ortak kendileri yapmış. Ben bu evi aldıktan sonra çürük olduğunu öğrendim. Satmak için birçok emlakçıya gittim. Hiçbir emlakçı satışa yanaşmadı. ‘O bina çürük biz kimsenin vebaline girmeyiz’ dediler. Ben deprem anında çocuklarla bahçeye çıkmıştım, o yüzden kurtuldum. Bu binaya iskân raporu veren de şimdi AKP milletvekili olan Fatih Çiftçi’dir. O zaman belediye başkanıydı. Ölenlerin çoğu da binayı yapanların oğlu, gelini, torunlarıdır.”</span></span></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span class="apple-style-span"><span style=" line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >Atatürk İlköğretim Okulu’nun müdürü Yusuf Bey </span></span><span class="apple-converted-space"><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >k</span></span><span class="apple-style-span"><span style="line-height:115%; Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >ırılan kirişleri, yıkılan duvarı gösterip. “Bu gün Milli Eğitim Bakanlığı’ndan mühendisler geldi ve okulda sorun olmadığını ders yapabileceğimizi söyledi. Ben bu okula nasıl öğrenci alayım. Artçı depremler devam ediyor” diyor.</span></span></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;font-size:12.0pt;" >Merkeze, depomuza dönüp 1 gün boyunca yaptığımız erzak poşetlerini alacak kamyonu bekliyoruz, gelmiyor. Biz de Van Belediyesi’nin deposunda çalışan arkadaşlara destek vermeye gidiyoruz. İşte o zaman yardım trajedisinin arkasındakileri görüyoruz. 2 bölümden oluşan çok büyük bir depo. Depremin olduğu ilk zamandan beri gelen yardımlar burada toplanmış daha doğrusu yığılmış. Deponun arkalarına ulaşmak için kendimize zar zor yol açıyoruz. Yığıntı öyle bir halde ki üzerlerinde dolaşıyoruz. <span style="mso-spacerun:yes"> </span><span style="mso-spacerun:yes"> </span>Battaniyelerin, halıların, giysilerin altında kalan erzakları çıkarıp ayırmaya çalışıyoruz. Ne yazık ki boşa kürek çekiyoruz. Burası öyle bir hal almış ki yüzlerce insan aylarca düzenli çalışırsa ancak düzenlenir. Ama bu insan gücü ve koordinasyon maalesef Van’da yok. Bu yardımların çürüyeceği besbelli. Önümüzdeki aylarda olmadı önümüzdeki yıllarda Uğur Dündar’ın televizyonlarımıza “skandal” başlığıyla konuk edeceği depodayız muhtemelen.</span></p><p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-kjykhuDHOyg/TsFXmscOFcI/AAAAAAAAALg/2ExmlYaj-ls/s1600/wan2.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-kjykhuDHOyg/TsFXmscOFcI/AAAAAAAAALg/2ExmlYaj-ls/s320/wan2.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5674913327739704770" border="0" /></a></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-BB6Vp6KrlMI/TsFYKJqDIgI/AAAAAAAAALs/FJdy1luLLao/s1600/PB080067.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/-BB6Vp6KrlMI/TsFYKJqDIgI/AAAAAAAAALs/FJdy1luLLao/s320/PB080067.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5674913936877756930" border="0" /></a></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >Van’da her depremzede çadır alamıyor. Eviniz yıkılmadıysa zaten hiç şansınız yok. Kızılay elindeki çadırları bir şekilde dağıtıyor geri kalan çadırlar için depremzedeleri çadır sırasına koyuyor. Eğer şanslıysanız ve sıra gelirse çadır alıyorsunuz. Sıranın neye göre yapıldığı ve nasıl işlediği konusunda ise bir fikrim yok. Bu arada Kızılay çadırı almak demek aynı zamanda yardım almak da demek. Eğer çadırınızın üzerinde Kızılay logosu varsa erzaklar ve diğer yardımlar öncelikli olarak size geliyor. Erciş’te ziyaret ettiğimiz, evinin ortasından fay hattı geçen 8 aylık hamile bir kadın da 3 gün sonra çadır alabildi. Belediye, kriz masası ve valiliğe yaptığımız çeşitli baskılar sonucu. Naylon çadırdaysanız kaderinize teslim oluyorsunuz. Zatürreden ölen 8 yaşındaki Deniz gibi… </span></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;font-size:12.0pt;" >Kızılay’ın insanları sıraya koyduğu, beklettiği çadırlar nerede bilmiyoruz ama 5 TL’ye atılan boş sms’lerin, internet sitelerinden yapılan 55 TL’lik erzak paketlerinin hangi ambarda çürüdüğünü ve dağıtılmadığını,</span></p><p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-O0gVOTPEi9I/TsFYqAkY24I/AAAAAAAAAL4/szwtKizdRR0/s1600/PB070017.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-O0gVOTPEi9I/TsFYqAkY24I/AAAAAAAAAL4/szwtKizdRR0/s320/PB070017.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5674914484193909634" border="0" /></a></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" ><a href="http://img838.imageshack.us/img838/906/pb070017.jpg"><span style="color:windowtext;"><br /></span></a></span></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >Van Valisi’nin acil yardım çağrıları yaparak istediği gıdaların nerede olduğunu biliyoruz.</span></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-0giVri1_fKQ/TsFZDFOw3yI/AAAAAAAAAME/OEQIEmZsQf8/s1600/PB080092.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-0giVri1_fKQ/TsFZDFOw3yI/AAAAAAAAAME/OEQIEmZsQf8/s320/PB080092.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5674914914942115618" border="0" /></a></p> <p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" >Van’ın bundan sonra koordinasyona, giden 7 depo yardımı dağıtacak, ayıracak insanlara çok ihtiyacı var. Bunlar olmazsa… Ne olacağını biliyoruz.</span></p><p style="font-family: trebuchet ms;" class="MsoNormal"><span style="line-height:115%;Times New Roman","serif"font-size:12.0pt;" > </span></p>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-72231276160181179282011-11-05T22:32:00.002+02:002011-11-05T22:37:00.360+02:00Evin Evimdir Van<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/-yVbN13-zMLI/TrWeQoPmHXI/AAAAAAAAALI/AronJWPHltk/s1600/van_depremi.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 202px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-yVbN13-zMLI/TrWeQoPmHXI/AAAAAAAAALI/AronJWPHltk/s320/van_depremi.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5671613314260934002" border="0" /></a><br />Gören, okuyan da sanacak ki seyahat blogu tutuyorum. Nedense bir yerlere giderken yazasım geliyor. Bu sefer önceki gibi eğlence yok. Van'a gidiyorum bayramın ikinci günü. Son günü dönebilmek, az kalıp çok işler yapmak, işe yaramak ümidiyle. Sağlıcakla...<br /><span style="color: rgb(102, 51, 255);font-size:78%;" ><br /><span style="font-family: lucida grande;">image source: sakaryakampus.com</span></span>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-15786244495473785722011-09-04T11:55:00.002+03:002011-09-04T11:58:55.539+03:00Umudum yarınlarda... TATİLDEYİM!!!! :)<a href="http://2.bp.blogspot.com/-jtU_K8LjtuA/TmM9s6yFngI/AAAAAAAAAKw/hUvaddp-nVE/s1600/kavala2am5.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/-jtU_K8LjtuA/TmM9s6yFngI/AAAAAAAAAKw/hUvaddp-nVE/s320/kavala2am5.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5648426199555612162" /></a>
<br /><div>
<br /></div><div>
<br /></div>Bu yaz çok çalıştım. Geç gelsin güç olmasın bir tatili hakettim. 10 gün boyunca Yunan illerinde geziyor olacağım. Dönüşte görüşürüz... Umarım. :)<div>
<br /></div><div><i>Fotoğraf: balkanskidom.com</i></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-88544424769065349222011-07-18T02:47:00.003+03:002011-07-18T02:53:46.704+03:00Ben bazen...Şansımı zorluyorum. Çok istediğim ama olmayacak birşeyi oldurmak için "Ya bu benim için bir fırsatsa? Ya bunu lehime çevirebilirsem? Ya burda benim ille de birşey yapmam gerekirse?" diye yırtınıyorum. Sonra karşımdaki mi bıkıyor yoksa ortada kimsenin bıktğı yok da benim hüsnü kuruntum mu bilmiyorum. Ama bazen her insana bir umut gerekli değil mi yaşamak için?<br /><br />Bir de bu aralar sebepsiz çok gerginim. Belki kardeşimin bana sıçrayan "before marriage" sendromu. Yakınlarıma illallah getirttim. Sürekli ilgi istiyorum. Beni 2-3 aramasınlar ben de "beni istemiyorlar herhalde" diye kurup aramıyorum onları. Sonra buluşunca vay babaananan kemüğüne... Bir trip atıyorum çocuk gibi bir laflar sokuyorum ergen gibi. O anda farkında olmuyorum ama bak şimdi düşünebiliyorum. Ben de istiyorum herkes gibi uysal uyumlu olabilmek. Yoksa ben kendimi kendim gibi kabul edemiyormuyum? Yeniden psikiyatristime görünsem iyi olacak gibi.<br /><br />Bugün Sulukule Gönüllüleri Derneği ile Sulukuleli çocuklarla çalışmaya başlıyorum 2 hafta için. Zor ama güzel bir deneyim olacak sanki.Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-74544498977852609322011-07-08T21:35:00.002+03:002011-07-08T21:42:53.141+03:00Dr. Beckmann Renk Koruyucu Mendiller<a href="http://1.bp.blogspot.com/-yl_5MLTE5co/ThdPAi6JF8I/AAAAAAAAAKk/t_w1QFJFUiw/s1600/dr-son-tmb.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 320px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5627053130211989442" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/-yl_5MLTE5co/ThdPAi6JF8I/AAAAAAAAAKk/t_w1QFJFUiw/s320/dr-son-tmb.jpg" /></a><br /><br /><div>Bir insert'le gelen 2 adet renk koruyucu bu mendili zamanımın ve imkanımın olmadığı bir gün kullanma gafletinde bulundum. Renkli çamaşırlarla beyaz t-shirt'leri beraber yıkadım. Sonunda iddia ettiği üzere renkler karışmadı ama beyaz tshirtler anne deyimiyle "dalak" gibi oldu ve eskisi kadar beyaz değil. Napsam da olmuyor. </div><br /><div></div><br /><div>Ola ki bu mendillerden alırsınız ya da kullanırsanız diye bir yazayım dedim. Siz siz olun en fazla bunlarla açık renkli ve koyu renklileri bir arada yıkayın.</div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-69650789582732719932011-06-09T21:13:00.004+03:002011-06-09T21:24:46.131+03:00Serenad<a href="http://4.bp.blogspot.com/-RVwVQpvx7ZM/TfENwnie6aI/AAAAAAAAAIw/aXN94Ta2Ku0/s1600/472092b.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 200px; DISPLAY: block; HEIGHT: 289px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5616285339206216098" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/-RVwVQpvx7ZM/TfENwnie6aI/AAAAAAAAAIw/aXN94Ta2Ku0/s320/472092b.jpg" /></a><br /><br /><div>İlk çıktığı zamanlarda alıp okumaya fırsat bulamadığım Serenad'ı az önce bitirdim.</div><br /><div></div><br /><div>Kitap sıkıcı değil, okutuyor kendini ve sonunda bitiyor. Ama "üff harika, muhteşem, okumalısınız mutlaka" diyebileceğim bir kitap değil. Bu da tabiki benim okumadan önce birçok yerde kitaba övgüler yağdırılmasını okumamdan kaynaklanıyor. Ben bir kitap / film için bir yerlerde bu şekilde yorumlar okursam önceden, kesinlikle beklentilerimi çok yükseltiyorum ve beğenmiyorum. Kitabı aşırı beğenmememin bir diğer sebebi de daha önce yazarın "Leyla'nın Evi" kitabını okumam, çok beğenmem ve onunla kıyaslamam.</div><br /><div></div><br /><div>Güzel olan kısmı şu ki kitabın, bizim gibi apolitik ve tarih bilinci eksik Türk gençlerine yakın tarihi öğretiyor. Kitaptan öğrendiğim çok şey var tarih adına.</div><br /><div></div><br /><div>Az önce ekşisözlük'ten kitabın tüm yorumlarını okuğumda farkettim ki ben kitabı alırken nasılsa annemin kartı diye fiyatına dikkat etmemişim ama 27 TL bu kalitede bir kitap için (içerikten bahsetmiyorum kapak, baskı, dizgi vs.) çok fazla. Doğan Kitap'ın bir titreyip kendine gelmesi gerek bence.</div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-57880528742671064032011-01-27T23:17:00.001+02:002011-01-27T23:18:57.029+02:00Missy'den Hediye Var!Missy güzel bir paket yapmış izleyicileri için.<br /><br /><a href="http://missynindunyasi.blogspot.com/2011/01/hediye-isteyen.html">Buradan</a> buyrun.Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-80814775465614751862011-01-22T18:05:00.003+02:002011-01-22T18:09:00.356+02:00Dermokil'den Kampanya Var!<a href="http://4.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TTsAcmpIHRI/AAAAAAAAAIU/0lu-R4GJtnE/s1600/untitled.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 265px; DISPLAY: block; HEIGHT: 320px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5565042255955762450" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TTsAcmpIHRI/AAAAAAAAAIU/0lu-R4GJtnE/s320/untitled.JPG" /></a> Az önce Lig TV'de maç bitince reklamlar serisi başladı.Bu reklamı da orada gördüm. (Bir maç kanalına neden bu reklam verilir onu da anlamış değilim ya neyse.) <a href="http://www.dermokil.com.tr/tr/">Dermokil</a><br />kullananınız var mı bilmiyorum ama ben daha önce de blogda el kremini tanıtıp memnun olduğumu söylemiştim.<br /><br />Eğer denemek isteyen varsa güzel bir kampanya olduğunu düşünüyorum.Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-18584991244553669292011-01-21T01:07:00.003+02:002011-01-21T01:15:57.568+02:00Bu AralarTatildeyim.Okulda 1 dönem bitti.Bol bol dinleniyorum.Ama ne dinlenmek.Saatlerce uyuyorum,yemek yiyorum,sonra yine yatıyorum arada 1-2 dizi izliyorum yoksa bilgisayar başında zaman çürütüyorum.Evet çok faydalı şeyler değil ama benim bunları okul zamanı yapmaya vaktim olmuyor.Ne boş boş yatabiliyorum ne çokça uyuyabiliyorum ne uzun uzun yemek yiyebiliyorum.<br /><br />Ayşe Kulin'in yeni çıkan kitaplarını sipariş verdim bugün Hepsiburada.com'dan.Bakalım,bekliyorum.Daha faydalı birşeyler yapacağım kitaplarım gelince.Daha önceki 2 kitabı da okuduğum için merak ediyorum serinin devamı nasıl olmuş diye.<br /><br />Bugün bir film izledim: <a href="http://www.imdb.com/title/tt1278379/">Jack Goes Boating</a> IMDB puanı yüksek falan değil.Filmekimi'nde gösterime girmişti.Ama ben bilet bulamamıştım.Sonra unuttum gitti.Bugün izleyecek film ararken buldum tekrar.Dümdüz,aksiyonsuz bir film.Ama başroldeki Jack ruha dokunuyor bazen.Bence izlenmeye değer.Özellikle Jack çok tatlı küçük Osman'la beraber eve alasım geldi. :)<br />Yağmurlu bir günde üzerinize battaniye çekip izlemelik bir film.<br /><br />Benden bu kadar.Şimdilik.Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-12885124104522311972011-01-13T00:54:00.002+02:002011-01-13T01:48:54.691+02:00Şuşuİnternette çokça vakit geçiren birisi olarak daldan dala bir çok siteye atlarım,tıklarım,bakınırım.Yine gezinirken ne alaka bilmiyorum <a href="http://www.bumed.org.tr/kurumsal/haberler_detay.aspx?SectionID=iFsr2NZV8%2fxo5GIFLT%2fFJQ%3d%3d&ContentID=6cHeBqk9HMV66sE%2fIL86gA%3d%3d">BÜMED</a>'in sitesinde buldum kendimi.Sol barda bir kadın resmi,genç,çok hoş gülümseyen,kendinden emin...Başlıklar...Acı kayıp,çiçek yerine burs fonuna bağış...<br /><br />Meraklı kimliğime yenildim,Şule Taral Ayral'ı Google'a yazdı parmaklarım.İş dünyasındaki başarılarından sonra bir blog çıktı karşıma.<a href="http://suleayral.blogspot.com/">Şule'den Haberler</a> miş ismi de.Şule Hn.a Şuşu diyorlarmış yakınları.<br /><br />Şuşu Boğaziçi mezunu,kariyerinde zirvede bir iş kadını.Kariyerinin doruğunda o illet hastalığa kapıldığını öğreniyor bir tesadüf sonucu.Ateşinin çıkmasıyla hastanede alınca soluğu hastane macerası o gün başlıyor işte.Hani bir düşünün yarın tahlile diye işten izin alıp hastaneye gidip sonra hayatınızın bir parçası yapsanız hastaneyi...Sonra malum: kemoterapiler,ilaçlar... Herkesin bu hastalığa en iyi çareyi aradığı gibi o da soluğu Almanya'da alıyor.Bir süre Essen'de tedavi görüyor.Şuşu o kadar şanslı ki onu çok seven bir ailesi var.Onlar da varı yoğu katıp taşınıyorlar Essen'e.Sonra mutlu son oluyor Şule Hn. iyileşiyor ve İstanbul'a dönüyor.Herkes çok mutlu.Zamanla hayat normale dönüyor.Şuşu işine geri dönüp çalışmaya bile başlıyor.Bunları nerden mi biliyorum? Blogu sonundan başına bir roman gibi okudum çünkü.<br /><br />Herşey çok güzel giderken,bütün sıkıntılar geride kaldı derken ve Şuşu normal hayatına dönmüşken ansızın bir karaltı çöküyor yine herkese.O illet geri dönüyor ve bu sefer pençesine alıyor Şuşu'yu.Sonrası malum...<br /><br />Şuşu'yu tanımadım ben.Ama o blogu geriden doğru okudukça "hayır olamaz,olmamalı" demekten kendinizi alamıyorsunuz.Son yazılara gelmek,okumak istemiyorsunuz.Çok sevilen biriymiş.Hem ailesi hem yakınları herkes bir olmuş onun için.Herkes çok inanmış ona.O da kendine tabi.Ama başa çıkamamış işte.<br /><br />O günden beri boğazımda bir yumru var.Blogun büyük bir kısmını Şuşu'nun ablası Alev Hn. yazmış.Benim de kardeşim var.Kendimi onun yerine koyunca çok ağır geliyor işte.Gitmiyor bir türlü o yumru...Bu hikayeyi bulduğum günün öğleni kalkmıştı cenaze.Keşke daha önceden bulsaydım diyorum.Benim mezarlık ziyaret etme adetim yoktur hiç.Ama bir zaman yaratıp dua edeceğim kendisine.Henüz tanımadığım ve muhtemelen tanımayacağım ailesinin acısını paylaşacağım.<br /><br />Ruhun şad olsun Şuşu...Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-34717711975102611612010-12-19T15:57:00.000+02:002010-12-19T15:57:13.158+02:00Seninki kaç santim? - Greenpeace<a href="http://kacsantim.org/?ref=MerveKara1292766852&sms_ss=blogger&at_xt=4d0e0f26a49b8444%2C0">Seninki kaç santim? - Greenpeace</a>: "2050’de dünyadaki balık stokları tükenecek. Denizleri hala sonsuz bereket kaynağı olarak görüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Büyük balıkların %90’ı çoktan yakalandı. Toplam balık stoklarının %60’ı bitti. Gerı kalan %40 ise 40 yıl içinde son bulacak. Balıkların bittiği gün deniz yaşamı da bitecek."Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-20947154497150415432010-10-10T21:43:00.005+03:002010-10-10T22:00:47.637+03:00Salad Station<div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TLIJ33PjqjI/AAAAAAAAAHs/z8eYLeVAohQ/s1600/07102010757.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5526490548063676978" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TLIJ33PjqjI/AAAAAAAAAHs/z8eYLeVAohQ/s320/07102010757.jpg" /></a><br /><div><div>Dışarıda salata yemek benim için her zaman sıkıntılı olmuştur.Çünkü içine yağ-sos koydurmam,peynir serptirmem,kruton koydurmam,iceberg dışında bir yeşilliği yemem vs. Tabi hal böyle olunca bunları garsona anlatmak hem beni hem de onu gerer.Çoğu zaman da istemediğim bir şekilde salata yemek zorunda kalırım.</div><br /><div><a href="http://www.salad-station.com/">Salad Station</a> İstiklal Caddesi'nde önünden geçerken gördüğüm fakat denemediğim bir adresti.Sevgili <a href="http://www.offnegiysem.com/">Billur'un</a> twitter'daki olumlu yorumlarını göz önünde bulundurarak artık bir diyet insanı olmam sebebiyle geçen hafta denedim.Sonuç: 10 puan!</div><br /><div>Sistemi tam benim gibi kıl insanlar için.Herşeyini kendiniz seçiyorsunuz.Şefin önerilerini beğenirseniz onları da yiyebiliyorsunuz.Önce yaklaşık 10 çeşit yeşillik arasından yeşilliğinizi seçip sonra üzerine mısır,domates,salatalık,meyve gibi şeyleri koydurup sosunuzu seçiyorsunuz.Bu hali çok sade gelirse ızgara tavuk,somon gibi sıcaklar da ekletebiliyorsunuz.Ve kendi salatanızı yaratıyorsunuz.Valla ben bu fikre de uygun fiyatlara da Salad Station'a da bayıldım.Tek eksisi plastik çatal kaşık kullanmaları.Onlar da nazar boncuğu olsun.</div></div></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-28178976938089200202010-10-06T23:18:00.002+03:002010-10-06T23:48:54.152+03:00beslenmeyle ilgili bişeyler...<a href="http://pasadenanow.com/main/wp-content/uploads/2009/04/nutrition.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 600px; DISPLAY: block; HEIGHT: 399px; CURSOR: hand" border="0" alt="" src="http://pasadenanow.com/main/wp-content/uploads/2009/04/nutrition.jpg" /></a><br /><div></div><br /><div></div><br /><div>Daha önce de <a href="http://abukkraker.blogspot.com/2010/08/nasl-kilo-verdim.html">bahsettiğim</a> gibi şuan diyetteyim ve bu post da şuanki durumlarla alakalı olsun dedim o zaman :)</div><br /><div></div><br /><div>-Zeytinyağı sağlıklıdır,kalp dostudur fakat bu kilo yapmaz ve dilediğiniz kadar tüketebileceğiniz anlamına gelmez.Her yağ kadar kilo düşmanı ve kalorilidir.</div><div> </div><div>-Meyveler atıştırdığınız birçok abur cuburdan daha faydalı ve sağlıklıdır fakat meyveler şekerin şekil değiştirmiş halidir.Bir ara öğünde 2 porsiyondan fazla yenmesi kilonuza bol bol katkı yapar.Ayrıca her meyvenin de kalorisi farklıdır.Mesela muz fazla kalorilidir diyetlerde verilmez.Üzüm,kavun,karpuz vs. kan şekerini hızla yükseltir.</div><div> </div><div>-Ice Tea içine çay ve meyve ekstresi katılmış bir şekerli sudur.İçinde bolca şeker vardı.Light olanında ise bolca tatlandırıcı.</div><div> </div><div>-Şekersiz çay içenler tatlandırıcıya yöneliyor ya da şekerli birşey yemek istemeyenler şekersiz yani tatlandırıcılı ürünlere.Tatlandırıcının içindeki aspartam vücuda çok zararlı bir madde.Şeker hastası babam bile azaltarak bıraktı tatlandırıcıyı.</div><div> </div><div>-Üçün beşin hesabını yapmak çok önemli.Yağsız yemek yemeye maalesef alışmaya gerekiyor.Yağsız et,yağsız salata,az yağlı yemek... İnanın insan herşeye alışıyor.Bana önceki diyetimden miras kalan budur.Diyet yapmadığım dönemde bile salataya yağ koymadım,eti yağla pişirmedim.Zaten eti yağla pişirmenizin bir manası da yok çünkü etin kendi yağı halihazırda var.</div><div> </div><div>-Ketçap mayonez güzel evet (bunu tamamen siz sevdiğiniz için söylüyorum benim fikrim değil :) ) ama o kadar kalori var ki içinde bundan da vazgeçmek gerekiyor.Bende eskiden seviyordum ama diyet bunları da hayatımdan aldı götürdü artık bindebir yiyorum :)</div><div> </div><div>Devam edecek... :)</div><div> </div><div>** Bunlar sadece kişisel deneyim ve araştırmalarıma dayanan beyanatlardır.Konu hakkında uzmanlığım yoktur.</div><br /><div></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-15187879412255503552010-09-13T00:38:00.002+03:002010-09-13T00:45:26.317+03:00Vodafone CepNet Paketi<a href="http://file.plusbilgi.net/vodafone.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 640px; DISPLAY: block; HEIGHT: 462px; CURSOR: hand" border="0" alt="" src="http://file.plusbilgi.net/vodafone.jpg" /></a> Dikkat dikkat! Bu bir advertorial <strong>değildir!</strong> :)<br /><br />Efendim Vodafone'un <a href="http://www.vodafone.com.tr/Internet/cepnet-internet-paketleri.php">Aylık CepNet</a> diye bir internet paketi var.Aylık sınırsız internete girmek 7.99 TL! Twitter'dan gördüğüm kadarıyla çok blogcu arkadaş var cep telefonundan tweet'leyen.Bir paketiniz yoksa ay sonunda muhtemelen fatura retweet olarak geri dönüyordur. :)<br /><br />Ben kullanıyorum gönlümce ve ayda 8 TL ödüyorum,çok da memnunum.Sizlere de öneririm.Ayrıca 3G özellikli notebook'unuz varsa orada da kullanabilirsiniz.Ben netbook'ta çok memnun kalmadım açıkçası ama memnun olanlar,evindeki interneti kapatıp sadece bunu kullananlar bile var.<br /><br /><div></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-17105478646982753592010-09-09T03:16:00.003+03:002010-09-09T03:25:27.235+03:00Herkesin Bayramı Kutlu Olsun!<a href="http://1.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TIgn1xefREI/AAAAAAAAAHk/7IlkXzQvRa4/s1600/MUSEVI-ROS-ASANA-BAYRAMI-TEBRIK-KARTI__803361_0.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 234px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5514701548482937922" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TIgn1xefREI/AAAAAAAAAHk/7IlkXzQvRa4/s320/MUSEVI-ROS-ASANA-BAYRAMI-TEBRIK-KARTI__803361_0.jpg" /></a> Bu sene 2 bayram aynı anda kutlanıyor ülkemizde.Musevi cemaati <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Ro%C5%9Fa%C5%9Fana">RoşAşana</a>'yı kutlarken (9-10 Eylül),İslam alemi de Ramazan bayramını kutluyor.Bence bu kadar güzel bir rastlantı ancak Türkiye'de yaşanabilir.Ne mutlu ki yüzyıllardır aynı çatı altında beraber yaşıyoruz.<br /><br />Ben hem İslam aleminin Ramazan Bayramı'nı kutluyor hem de Musevi cemaatine Shana Tova* diliyorum.<br /><br />Gönlünüzce geçirdiğiniz bir bayram olması dileklerimle...<br /><br /><span style="font-size:78%;">*shana tova: İbranice'de iyi yıllar.</span><br /><span style="font-size:78%;"></span><br /><span style="font-size:78%;">** image source: gittigidiyor.com</span>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-80052275482532348982010-09-08T15:22:00.002+03:002010-09-08T15:27:06.055+03:00Handeler'den Hediye Var!<a href="http://1.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TIeAWQnmDDI/AAAAAAAAAHU/keE6hJFZJpE/s1600/4960982695_b54410f289_z.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 134px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5514517388644977714" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_zP-gUSFHL2g/TIeAWQnmDDI/AAAAAAAAAHU/keE6hJFZJpE/s320/4960982695_b54410f289_z.jpg" /></a><br /><div><a href="http://byheh.blogspot.com/">Handeler</a>'in çok güzel setler dağıttığını duydum bende size duyarayım dedim.Bir de sinerji olsun diye istediğim setin fotoğrafını koydum. :P</div><div> </div><div>Katılmak için <a href="http://byheh.blogspot.com/2010/09/by-h-e-hden-cilgin-hediyeler.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+MakeupIdeasAndEverythingElseByH-e-h+%28Makeup+ideas+and+everything+else+by+H-E-H%29">tık tık</a></div><div> </div><div><span style="font-size:78%;">*image source: by heh's flickr</span></div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-81114224869898751.post-12274804866580676472010-08-29T23:54:00.003+03:002010-08-30T01:16:57.503+03:00Nasıl Kilo Verdim?<a href="http://www.uzmanportal.com/files/2010/05/kilo-verme.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 248px; DISPLAY: block; HEIGHT: 248px; CURSOR: hand" border="0" alt="" src="http://www.uzmanportal.com/files/2010/05/kilo-verme.jpg" /></a><br /><div>Aslında bu konu blogu açtığım ilk zamanlardan beri değinmek istediğim bir konuydu ama kısmet bugüneymiş.Bu yazı başta bugün twitter'da beraber konuştuğumuz <a href="http://lifebymughetto.blogspot.com/">Mughetto</a> olmak üzere kilo vermek isteyen tüm takipçilerime adanmıştır. :) Biraz uzun bir post olacak,sabır sizinle olsun. :)</div><div></div><div>Efendim ben kısa boylu ve küçüklüğümden beri tombik bi insanım.Yani kilo problemim öyle belli bir döneme bağlı olarak gelişmedi.Ama çok ameliyatlar geçirip tonlarca ilaç içtiğim için doktorlar buna da bağlı tabi falan demişti.Neticede kiloluyum yani bahaneye lüzum yok.Bazen yakınlarım "biraz kilo versen,sen genç kadınsın" falan dese de işime gelmedi.Bir ara devlet hastanesinin diyetisyenine gitmiştim ama verdiği listeyi 1 gün değil 2 öğün falan uyguladım galiba :P Çünkü sadece baskı üzerine gitmiştim,aklım homili gırtlak yemek yemekteydi.Ama bu durum geçen sene Mart ayında canıma gerçekten tak etti.Kısa boyumun yanına bir de 76 kiloyu eklemiştim! Tehlike çanları çalınca soluğu diyetisyende aldım.Bu sefer gerçekten kilo vermek istiyordum ve kendime inancım tamdı.Diyet macerama geçmeden önce söyleyeceğim şey her konuda istemek başarmanın yarısı ya kilo vermek konusunda istemek başarmanın <strong>tamamı! </strong>Eğer gerçekten kilo vermek istemiyorsanız boşu boşuna ne diyetisyene boşa para verin ne de gidip spor salonu üyeliğine.O parayı faize koyun belki ileride canınız ister de güzel bir kampa mampa gidersiniz.Yani işi ilk olarak beyninizde bitireceksiniz."Ben bugünden itibaren diyetteyim ve bir hedefime ulaşana kadar eski yemek alışkanlıklarıma veda ediyorum." diyebilmeli ve uygulayabilmelisiniz.</div><div></div><div>Neyse bunca nasihatten sonra dönelim bana.Soluğu diyetisyende alınca ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım.Su,yağ,bilmemne oranı tavan yapmıştı.Acilen bir düzene girmem şarttı.Tahlillerim yapıldı hormonal olarak (binlerce şükür!) bir problemim çıkmadı.Yani diyet yapmama bir engel yoktu,kilo almam da benim yiyip içip yatmamdan mütevellitti.Diyetisyen 3 gün boyunca yiyip içtiklerimi bir kağıda not alıp ona getirmemi rica etti.Bende 3 gün sonra listemle gitti.Listemde neler yoktu ki iskender kebap,Whooper menü,fırın sütlaç vs. Yaklaşık kalorileri hesapladığımızda 3000 kaloriyi bulduğum günler vardı! Ve 700 kalorilik bir diyetle bu yola baş koydum.İlk günler başımın ağrıyacağını ama 2-3 güne geçeceğini,bu uyum sürecinde spor yapmamamı,baş ağrım geçince spora başlamamı söyledi diyetisyenim.Bende harfiyen uyguladım.3 gün sonra haftada 3 gün 1'er saat gitmek üzere fitness'a başlamıştım.Orada da bel,basen,göbek,göğüs ölçüldü ve 1 ay sonra kontrol edilmek üzere not edildi.Diyete başladığım günden 5 gün sonra tartıya çıktığımda ibre <strong>70'i </strong>gösteriyordu!! Ben şok oldum resmen,tartıyı falan salladım acaba yanlış falan mı ölçtü diye.Ama yanlış yoktu.5 günde 6 kilo vermiştim inanılır gibi değildi! 2 hafta sonra ilk kontrolümde nedenini öğrendim.Vücudum günde binlerce kalori almaya alışık olduğu için bir anda 700 kalori şok etkisi yapmıştı ve ani kilo kaybı yaşamıştım.Ama korkulacak birşey yokmuş.Herkeste ilk bu şekilde görülürmüş.Bundan sonra bu kadar zamanda bu kadar kilo vermeyeceksin dedi doktorum hakikaten de öyle oldu.</div><div></div><div>İlk 15 gün benim için kabus gibiydi.Çünkü diyetimde hiç bir şekilde tatlı yoktu.Allah'ım sana geliyorum modunda geçti bu günler.Sonra doktorum allahtan haftada yarım kase sütlü bir tatlı verdi de birazcık nefes alabildim.Burda vermek istediğim mesaj şu: <em>zaaflarınızı,yeme alışkanlıklarınızı çok iyi bilin.</em>Bu doktorunuza kolaylık sağlar.Mesela benim zaafım tatlı.1 sene diyet yapabilirim ama tatlısız duramam.Yeme-içme alışkanlığım da diyetten önce abur cubura dayalıydı.Öğünlerde porsiyon bazında abartan bir insan değilim.Porsiyonlarım normal bazen de küçüktür ama arada atıştırdığım şeyler o zamana kadar bana kilo olarak döndü.Ne zamanki bunları kestim ya da insani düzeylere getirdim o zaman kilo verdim.</div><div></div><div>Mayıs ayına geldiğimizde kilo kaybım 10'a ulaşmıştı.Diyet listelerim değişti,tatlı eklendi/çıkarıldı.<br />Bu döngü ağustos ayına kadar böyle devam etti ve ben kilo kaybımı 11'e çıkarabildim geçen 2.5 ayda.Listemi bozmuş,kendimi salmış,sporu bırakmıştım.Diyetisyene utanarak gidiyordum artık çünkü o tartıda 65'ten aşağısını göremiyordum.Oysaki hedefim 54'tü ve ekim ayına kadar bitiririz demiştik.Moralim bozulmuyordu çünkü sorunun kendimden kaynaklandığını biliyordum.En azından 60'ı görene kadar diyetisyene gitmiyorum kararı aldım ve hala da gitmedim.Ailemden ayrı bir eve çıkınca yeme-içme benim için sorun oldu.Yemek yemeyi çok seven ama hazırlayıp yemeye üşenen bir insanım.Hal böyle olunca açlıktan başıma ağrılar girene kadar yemek yemiyorum yiyince de ya yağsız tavada 2 parça tavuk ya da tost gibi basit şeyler yiyorum,kendime salatalar sebze yemekleri yapamıyorum.Aktif bir taraftarlık yaşamım var.Maçtan önce-sonra mecburen aperatif birşeyler yiyorum.Çok fazla geziyorum evde yemek yemeye imkanım olmayınca fast food'a mahkum oluyorum.Bunların hepsi düzensiz beslenmeme sebep oluyor ne yazık ki.</div><div></div><div>Şimdi ne haldesin diyenlere: şuan 66 kiloyum.Bazen 1-2 kilo alsam da 70'i hiç görmedim.Diyet yapmak bana kilo kaybının yanında 'beslenme bilinci'ni kazandırdı.Yediklerimi otomatikman dengeleyebiliyorum.Etlerimi hiç yağ koymadan kızartıyorum,salatamı yağsız yiyorum,yemeklerimin 1 kilosunu sadece 1 kaşık zeytinyağıyla pişiriyorum.Ketçap-mayonez hayatımda yok.Cola alışkanlığım zaten yoktu hala da aramıyorum,binde bir biri ikram ederse içiyorum.Kısacası kendi sistemimi oturttum.Diyetimden bana kalan 2 negatif şey kansızlık ve çatlaklarım oldu.Doktorum protein namına yumurta falan koymuştu diyetime ama ben sevmediğim için yemedim ve yeterli proteini alamayınca anemi oldum,saçlarım aşırı dökülüyordu.Demir ilaçları kullandım bir süre.Sonra da yazları bol bol domatesle açığı kapamaya çalıştım.Bu yaz günde 1 kilo domates yedim falan diyebilirim.Aştım sayılır onu da şuan kan değerlerim gayet iyi.Spor yapmama rağmen de çatlaklarım oluştu.Bir dahaki sefere <a href="http://tanyasecil.blogspot.com/">Tanya</a>'nın bitkisel çatlak tedavisini uygulayacağım mutlaka.Ama halihazırda çatlağa çözümünüz varsa paylaşın,pek sevinirim.</div><div></div><div>Ayrıca kilo vermeyi sadece güzel görünmek olarak değil,sağlığınıza da bir yatırım olarak düşünün.Mesela ben eskiden çok terlerdim,çabuk yorulurdum.Şimdi hem o kadar terlemiyorum hem de 3 kat çıkınca nefes nefese kalmıyorum.</div><div></div><div>Peki 54'tü hedef hani noldu diyenlere: 1 Eylül'de diyetisyen randevum var.Gerçi işim var muhtemelen erteleyeceğim eylül ortasına ama olsun neticede yeniden başlıyorum.Ve bu sefer hedef gerçekten 54 :) <a href="http://pinarcetin.blogpsot.com/">Pınar</a> sağolsun hepimiz onun doktoruna kilitlendik! </div><div></div><div><strong>Naçizane önerilerim:</strong></div><strong></strong><br /><div>-Eğer kafanızda en ufak bir isteksizlik varsa bu işten vazgeçin,başka bir zamana erteleyin.Emin olun daha iyi.En azından motivasyonunuzu kaybetmezsiniz.</div><div></div><div>-Kontrol diyetisyeninizin değil sizin elinizde olsun.Yani diyetinizi o değil siz sertleştirin.Arkadaşlarınız bisküvi ikram ettiğinde yarım olsa bile almayın.Çünkü onlar gün&hafta sonunda bir porsiyon yemeğe dönüşebiliyor.</div><div></div><div>-Listenizde yemekten hoşlanmadığınız birşey varsa mutlaka diyetisyeninize söyleyin.Kafanıza göre değişim yaptığınızda hedefinizden sapmış olursunuz.Mesela ben light yoğurt ve peynirden hoşlanmıyorum.Normallerini tercih ettim.Belki light yesem 1 porsiyon daha fazla yiyebilcektim ama aldığım tadı doymak hissine tercih ettim.</div><div></div><div>-Küçük hesaplar yapın.Mesela yağı hayatınızdan çıkarın.Vücudunuza yeni yağ almayınki var olanları vücut alınmayanlar yerine yaksın.Çeşidi ne olursa olsun 1 yemek kaşığı yağda yaklaşık 120 kalori var."Zeytinyağı sağlıklı,birşey olmaz." diye kendinizi kandırmayın.Evet doğru sağlıklı.Ama sağlıklı olan şeylerin de bir bedeli var.</div><div></div><div>-Muhakkak spor yapın.Çeşidi mühim değil,yürüyüş,fitness,yüzme... Hem kilo vermenize yardım eder hem vücudunuzu şekillendirir,sarkmazsınız.Benim vücudum havuç tipi.Üst bedenim daha kalın bacaklarım daha ince.Buna rağmen de belim ince basen problemim var mesela ama popom yok.Fitness çok yaramıştı bana.İncelme ilk bacaklarımda olmuştu ve şekillenmişti.</div><div></div><div>Vallahi yazacak belki de çok şey var ama bu kadar uzun post yazınca beynim sulandı.Siz siz olun "kilo sana yakışıyor" diyenlere prim vermeyin.Bu çok büyük bir yalandır.Kilo hiç kimseye yakışmaz.Bu işte yol aldıkça çok keyif alacağınıza emin olabilirsiniz.O tartının üzerinde azalan kilolar,spordan sonra eksilen santimler görmek paha biçilemez.</div><div></div><div>*** Bu yazıdaki öneri ve bilgiler tamamen benim tecrübelerime dayalıdır.Konu hakkında bir uzmanlığım yoktur.</div><div><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /> </div>Abuk Krakerhttp://www.blogger.com/profile/14643876381279708660noreply@blogger.com9